Taraftar ve Yönetici Şapkası. Bursaspor gündemi, Biyediç severler ile Bursaspor severler gibi anlamsız iki kutuplaşma noktasına geldi nihayet. Taraftarın Biyediç'i neden bu kadar çok sevdiği, 22 maçta 3 galibiyet gibi bir performansa rağmen son ana kadar nasıl olup da Biyediç aleyhine tek bir çatlak sesin çıkmayışı büyüteç altına alınması gereken bir konu. Biyediç üçüncü kez terketti Bursa'yı. İlki futbolculuğundaki jübilesiyle olmuştu. O'na İmparator ünvanı veren taraftar, jübilesinde yalnız bırakmış, 2-3 bin kişiyle veda etmişti sahalara İmparator. İkinci ve üçüncü ayrılışlarında ünvanı teknik direktördü artık.
Bütün topluluklara olduğu gibi taraftara da bir "idol" lazım. Kötü durumlarda umutların bağlanabileceği, herzaman güvenilebilecek, davaya inancından asla şüphe edilmeyecek bir idol. İşte bu yüzden her topluluk, kendisine simge olmuş bir isim yaratma peşinde hakedip etmediğine o kadar da dikkat etmeden. İstanbul takımlarından gelen yüksek ücretli transfer tekliflerini reddetmek, içinde bulunduğumuz materyalist dünyada çok şey ifade etse de "İmparator" ünvanını alabilmek için yeterli değil artık. İmparatorluğu devam ettirebilmek kendini sürekli geliştirmek, sosyal ve teknik bilgilerin üzerine sürekli yenilerini eklemeyi gerektiriyor.
Tarihçilerin söylediği "bütün İmparatorluklar çöker" lafı, ünvanına güvenip kendini geliştirmeyi bırakmakla açıklanabilir sanırım. Yeşil beyazlı renkleri sevip de İmparatorumuzu sevmeyen yoktur herhalde belki de bir idole olan ihtiyaçtan ötürü, ama kabul etmek lazım ki Biyediç de futbolculuğundan bugüne kadar geçen süre içinde fazla bir ekleme yapmadı kendini geliştirme yönünde. Aylardır ben buradayım diye bas bağıran iletişim eksikliği son dönemde iyice zirveye çıkarken beklenen neşter operasyonun vaktinin çoktan geldiğini de belirtiyordu maalesef. Nejat Biyediç'de eksikliği hissedilen iletişim, coşku aşılama gibi sosyal unsurlar, yardımcısı Adnan Örnek tarafından da doldurulamıyordu bariz şekilde.
Sezon başında "transfer isterim" demek çok kolay. Getirin beni teknik direktörlüğe ben de ilk iş olarak belirli mevkilere transfer isterim. Ama transfer yapılmaması takımın kötü gidişatı için yeterli mazeret değil. Elindeki malzemeleri iyi değerlendirmek şöyle dursun, her geçen gün düşen form grafiği ile elindeki malzemenin değeri daha da düşüyorsa problemin kaynağı üzerinde düşünmek gerek. Yıllardır tarihsel başarılara tanıklık eden yığınlar, kendi hayatlarında ezilmişliğin, kaybetmişliğin, yenilmişliğin psikolojisiyle tribünlere koştular. Hayatta kazanabilecekleri, mutluluğu paylaşabilecekleri yeni bir aidiyet duygusuna kaptırdılar kendilerini... Futbolu sevip sevmemek, futbol derinliklerinden ve zenginliklerinden pay alıp almamak o kadar da umurlarında değildi. Hemen tüm takımlarımızın taraftar tribünlerinde olduğu gibi, çoğu zaman maça bile bakmadılar. Ama hakemin katılmadıkları kararlarına ya da rakip takımlara karşı protest reflekslerle varlıklarını gösterdiler. Yönetim takıma yeni yönetim modelleri getirmiş, ISO 9001 çalışmaları, toplam kalite yönetimi çalışmaları yapıyormuş kimin umurunda. İnsanlar akılları ermeyince olayları yanlızca alınabilen kısa vede sonuçlarıyla değerlendirebiliyor. Yönetici olarak bir takıma hizmet edebilmenin zorluğu çok fazla. Taraftar şapkasıyla kulube bakabilmekle, yönetici şapkasıyla bakabilmek arasında dağlar kadar fark var özellikle birçok bilimsel yönetim tekniğinin birbiri ardına sıralandığı günümüzde. Taraftarlar büyük hedeflerle büyük yarınlara dönük felsefe değişimini, yeniden yapılanma sıkıntılarını paylaşmak istemiyorlar. Çünkü o paylaşımda mutlulukla birlikte sıkıntı da var. Kaybetmek de olası...Oysa onlar kaybetmeyi kendi hayatlarından biliyorlar. Kaybetmekten yorulmuşlar.Yeni yorgunluklar istemiyorlar. Yönetimi eleştirirken, kafalardaki taraftar şapkasını çıkarıp, yönetici şapkası takılamıyorsa duygusal ve fevri sonuçların oluşması çok doğal. İşte bu yüzden bırakalım artık kişisel kompleksleri, Bursa toplumuna kendi kendimize mal ettiğimiz kompleksleri, öküz altında buzağı aramayı da ortak hedefimiz olan Bursaspor'u İLERİ taşımayı hatırlayalım. Bu yönetici grubunun daha yapacak işleri var. Skor tabelasında değil organizasyon yapısında.
28.11.2002 00:00:44, Alpaslan Keser
Bu yazı 3734
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
