Nefret Tohumları Arasındaki Güzellikler Kimbilir kaç liraya mal olmuş özel barkod baskılı biletini alınca,
teknolojinin artık pek de matah bir gelişmesi sayılmayan bir barkod
okuyucuyla karşılaşacağını sanıyor insan stadyumun kapısından girerken.Kapıdaki görevli, "Burası Türkiye, yok öyle rüyalara yer, gerçeklere hoşgeldin!" dermişcesine elinden barkodlu biletini sertçe çekerek görevini fazlasıyla yerine getiriyor. Iyi de o zaman bu biletleri bastırmanın anlamı ne be adam! Bastır samanlı kağıda birkaç zırıltı bitsin iş. Ondan sonra böyle hınca hınç dolu tribünlerde biletli yedibin seyirci bulursun işte. Bursaspor, takviye olmadığı halde giderek olgunlaşan oyuncuları sayesinde bu sene için başlangıçta umulmayan, sonradan şekillenen UEFA hedefine doğru ilerliyor. Dolu tribünler de artık hedefi olan bir takım isteğinin göstergesi.
Geçen yıl kümede kalma hedefi belirmişti ikinci yarı,
bu yıl da UEFA. Ne zaman hedef belirlenir, o zaman taraftar tribüne koşar.Hedefimiz yedincilikle onikincilik arasında demenin aslında "bizim bir hedefimiz yok" demekle eşanlamlı olduğunun farkına varıldığını ummak fazla iyimserlik mi olur acaba?
Bursaspor rahat ve heyecansız Yozgat maçını tamamlarken kulaklarda en çok çınlayan slogan"Antalya kümeye" oldu. Bursaspor, Yozgat'a harika bir gol atmış, futbol adına klas hareketler sergiliyor öyleyse "Antalya kümeye". Neden? Bizim tribün liderleri, Antalya tribün liderleriyle kavgalı -belki de bir yerde çıkar çatışmaları oldu- onun için Antalya düşmanımız. Oysa Göztepe, Ankaragücü öyle mi? Onların amigolarıyla bizimkiler canciğer kuzu sarması. O halde yaşasın Göztepe, kahrolsun Antalya, kahrolsun Körfez. Hani
nerede Anadolu? Hani Istanbul'a karşı birlik olmazsak bu hegamonyayı
yıkamayız teraneleri? Peki sövdüğümüz Galatasaray'ın Avrupa'da aldığı
puanlar olmasa Bursaspor alacağı beşincilikle UEFA kupasına katılma
hayalleri kurabilecek miydi?
Kongrelerde badigardlık yapan, amip gibi bölünen gruplar arasında
her maç kavga çıkaran Bursaspor'un kayıt dışı maaşlı memurları daha ne kadar bu başıboşlukla nefret tohumları ekecek tribünlere? Onları dinleyenlere söyleyecek söz yok, o zaten sosyolojik bir sorun - sürü psikolojisi-. Hani eğitim verilecekti taraftarlara? Belki de ikinci bir kur gerekli. Avrupa'ya açılmayı hedefleyen bir takımın yönetimi kendini tribünden soyutlayamaz. Taraftardan sorumlu yöneticimiz, faaliyet raporunda ne anlatıyor merak ediyorum. Tabii eğer öyle bir rapor varsa.
18.03.2002 00:00:44, Alpaslan Keser
Bu yazı 3629
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
