Futbol Yaşanılan yeri tanımak,oksijeni çoğaltır. Yaşama renk katar. Bursa’nın özellikleri de böyle değil midir ? İnatla direnen, dışarıdan içeriden saldırılara karşın yaşama sarılan binalar,insanlar,kurumlar,şirketler yok mudur ? Eski mahallelerde vardı. Bahçeler arasında tahta kapılar. Hep açıktı. Kapı adıydı. Birbirine çapraz çakılmış ağaçlardı aslında. Çapraz bağlar komşuluk ilişkileri gibiydi. Omuz omuza yürüyüşü, dayanmayı simgeliyorlardı. Komşu bahçelerden birbirine geçişler böyle olurdu. Kapı hep açıktı .. Şimdi öyle mi ? Gettolar yaratıldı. Birkaç dairelik apartmanlarda bile insanlar birbirlerini tanımıyorlar. Dünya telaşı yorumu galiba işin kolayı. Peki bizi bizden uzaklaştıran nedenler arasında yabancılaştırma operasyonlarının rolü hiç mi yok ? İsviçre maçı sonrasında yaşananlar sporun temel felsefesiyle ilgisi var mı ? İsviçre’nin diğer Avrupa ülkeleri gibi düşünüp masa başında oynaması bekleniyordu. Böyle oldu. Peki biz ne yaptık ? Başta Fatih Terim olmak üzere gerilim politikası uyguladık. Sonuçta kendi kalemize gol attık. Bu golü çıkarmak zorundayız. Ama ders alabilecek miyiz ? Örneğin Avrupa’nın pompalandığı gibi “uygar” olmadığını emperyalist düşüncesini her fırsatta uygulamaya koyduğunu anlayabilecek miyiz ? Güçlü olanlar masaya yumruklarını vurabilirler… Mudanya’da,Lozan’da böyle olmadı mı ? Oralara gelenler ne hale getirildiler tarih yazıyor. İstanbul’un işgalinden sonra Mustafa Kemal’in “Geldikleri gibi gidecekler” sözü çok büyük bir stratejinin özeti değil midir ? Türkiye , Dünya Kupası Elemeleri için hangi stratejiyi yaptı bileniniz var mı ? Fatih Terim’in karizması üzerine inşa edilen bir yaklaşım gerilim politikasıyla süslendi sonunda “Barbar Türkler” suçlamasıyla hedefe yapıldık !.. Futbol konuşulabilseydi işin normali olurdu ama bu koşullarda futbolu konuşmak mümkün değil. Zaten galiba yeri de olmayacak ama olaylardan ders çıkarıp şişirilen Avrupa’nın ve o kulvarda göbek atmaya hazırlanmaktan vazgeçebilecek miyiz ? Avrupa, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda arkadan yumruk attı. Hakemler oynamada ustaydı. Biz yollarında onurumuzu,kişiliğimizi, bağımsızlığımızı ortaya attığımız Avrupa için yanıp tutuştuğumuz Avrupa’nın hedefi olduk. Tek kale maçta kendi kalemize attığımız gollerle sevinip zil takıp oynadık. Gözü kapalı “Avrupa” demenin bedelini bu anlayış bumerang olup kafamıza çarpında anlayabildik mi ?
18.11.2005 00:00:44, Levent Gencelli
Bu yazı 2709
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
