Sevmek Bursa’da yaşamak kenti sevmektir. Doğduğun ya da doyduğun kent olması hiç fark etmez. Kenti sevmeyi yaşam biçimi haline getirenlerin izini sürdüğünüzde güzellikleri geleceğe taşımaya çalışanlar öne çıkar. Uğur Çelikkol bunlardan biridir. Aynalıçarşı’da kısa süreli sohbet ederken, Foveo Fotoğraf Grubu’ndan söz etti.( www.foveo.org) Güzellikleri belgeleyenler,2004 yılı ocak ayında fotoğraf tutkusu ve heyecanını taşıyan yedi BUFSAD(Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği) üyesi tarafından kurulmuş. Fotoğraf kelimesinin de ait olduğu Latinceden ,”cesaretlendiren,yüreklendiren” anlamına gelen “Foveo” kelimesini grup adı olarak seçmişler. İnternet sitelerini gezerken Gökhan Çelikliay’ın “Manifesto” başlıklı yazısı dikkatimi çekti. Uğur’a, “bu yazıyı aynen kullanacağım” dedim. Çelikliay’ın manifestosu şöyle: “Bursa’yı yaşıyorum tam 32 yıldır…Bu kentte doğdum, bu kentte büyüdüm. Bu kentin havasını içime çektim, suyunu kana kana içtim. Bu kentin sokaklarında geçti çocukluğum, gençliğim, erişkinliğim. İlk defa bu kentin sokaklarında yürüdüm, koştum, oynadım, bisiklete bindim, ilk defa bu kentin dar bir sokağında öptüm bir kızı aniden, telaşla ve kimseyi umursamadan. Babamda, dedem de bu kente aitmişler tıpkı kendilerinden öncekiler gibi… Biz bu kentliyiz, Bursalıyız. Bu kente bağlıyız, seviyoruz. Sadece içinde yaşamıyoruz O’nun, içimizde de yaşıyoruz O’nu. Birlikte soluk alıyor veriyoruz, birlikte değişiyoruz, eskiyoruz, yaşlanıyoruz. Benim hayatımın gitgide kalabalıklaştığı gibi O’nun da hayatı gitgide kalabalıklaşıyor. Ama benden kopuyor bir süre sonra, çünkü herkese kucak açıyor, git gide büyüyor… Ben hayatıma girmek isteyenleri eleyip seçerken, O ise kapısını cömertçe herkese açıyor. Kendi yalnızlığında boğulmayı değil, herkese ait olmayı seçiyor. Ama ne kadar üzücü ki, herkes sevmiyor, umursamıyor, gözetmiyor, bağrına basmıyor O’nu. Onun onları sorgusuz sualsiz sevdiği, umursadığı, gözettiği, bağrına bastığı gibi. Birlikte tükeniyoruz, benim saçlarım beyazlıyor, kırışıklarım artıyor, Onun ise seçkin ve ayrıcalıklı benliğini oluşturanlar birer birer yıkılıp yerine şekilsizlikler ve ruhsuzluklar konuyor, kırmızı çatılar yerlerini beton filizlere bırakıyor. O’nun da yüzü kırışıyor, saçının rengi değişiyor, O’nun kalbini, akciğerlerini alıyorlar, ellerini, kollarını kırıyorlar…Bin bir şekilde, bin bir oyunla ruhunu da teslim almaya çalışıyorlar. “ Ben kimliğimi kazanırken ve sağlamlaştırırken, O ise kimliğini yitiriyor. Dayanamıyor, direnemiyor, başkalaşıyor, başka yerler gibi olmaya başlıyor.. Ben ise hala sokaklarında yürüyorum, çeşmelerinden su içiyorum, kanatlanıp semalarında uçuyorum kentimin değişik zamanlarda. Özleyeceğim ne varsa hafızama yazmak, fotoğraflara aktarmak, unutmamak istiyorum. Her geçen gün, sevdiğim, yaşadığım bu kenti biraz daha özlüyorum...
28.01.2006 00:00:44, Levent Gencelli
Bu yazı 2783
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.