Dördüncü İpek Yolu Film Festivali'nin Ardından Açıkçası, rahmetli Hikmet Şahin’in başkanlığa aday gösterilmemesinin ardından İpek Yolu Film Festivali’nin akıbeti ile ilgili endişelerim vardı. Yapılacak mıydı, yapılırsa nasıl olacaktı? Hedef küçülecek miydi? Vs vs…
Derken, bu yıl da festival geldi ve geçti…
Durgun başlayan etkinlik coşkulu ve görkemli bir galayla son buldu.
Her zaman olduğu gibi jürinin kararları gene kimseyi memnun etmedi.
O kararlar her festivalde tartışılır, nitekim herkesi memnun etmek zordur.
Ancak şu bir gerçek ki, İpek Yolu Film Festivali her geçen gün büyüyor ve fark etmesek de etkisi geniş bir alana yayılıyor.
İşte sinemanın gücü, sihirli etkisi…
Ülkemizde yapılan onca film festivali içerisinde en genç olanı İpek Yolu. Ancak gelinen nokta, kat kat yüksek bütçeyle yapılan emsallerinin çok üstünde bir iz bıraktığı apaçık ortada…
Gerek yerli, gerekse yabancı konuklar uzun yıllarca unutamayacakları dostluklar ve tatlarla ayrıldı Bursa’dan.
Bu konukların tamamı sinema dünyasından insanlar. Sinema dilini bilen, dünyaya o pencereden bakabilen sanatçılar. O nedenle Bursa’da yaşadıklarını ülkelerine gittiklerinde dostlarıyla paylaşacakları anılarının da büyük önem taşıdığını unutmamak gerek.
Bursa için, ulusal ve uluslararası tanıtım için büyük önem taşıyan İpek Yolu Film Festivali’ne Bursalı hemşerilerimizin katılımının henüz istenilen düzeyde olmadığını üzülerek vurgulamak istiyorum.
Altın Portakal Film Festivali Antalya halkı için çok şeyler ifade ediyor. İpek Yolu Film Festivali ve Altın Karagöz Ödülü de Bursalılar için aynı oranda önem taşımalı, fakat hâlâ bu festivalden haberi olmayan yığınlar yaşıyor bu kentte.
Biletler ucuz, organizasyon muhteşem ama coşku eksik ne yazık. Bu coşku nasıl sağlanır, Bursalılar festivale nasıl daha çok sahip çıkar, nasıl festivale dâhil edilir, iş adamlarımıza bu festivalin ne deneli önemli olduğu nasıl anlatılır, düşünmek, tartışmak gerek!
Festivali yakından takip eden Bursa medyasından sadece İbrahim Erdoğan ile Murat Kuter gözüme ilişti. Ne acıdır ki, Bursa’nın anlı şanlı(!) kalemleri, bu festivalde neler oluyor, hangi filmler var diye lütfedip merak etmedi. Ne açılışta, ne kapanışta, ne de arada bir yerde, göründüler mi bilemem!
Bu festival sadece AKP’li BŞ Belediyesi’nin değil, BURSA’nın festivali… O nedenle açılışta gördüğüm Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'i hassasiyetinden ötürü kutluyorum.
Genel olarak ele aldığımızda festivalde her şey güzeldi. Önümüzdeki yıl festival belki bahara kaydırılacak, muhtemelen Merinos Kültür Merkezi Kongre Salonu’nun muhteşem ortamında yapılacak. Ne olursa olsun daha çok Bursalı olmalı, kent o coşkuyu yaşamalı, sinema ile kucaklaşmalı.
Bu yıl festivalin ev sahipliğini yapma şerefini yaşayan başta BŞ Belediye Başkanı Recep Altepe olmak üzere, Kültür AŞ Genel Müdürü Rıfat Bakan ile çalışma arkadaşlarını yürekten kutlamak gerek. Çok kısa sürede böylesine başarılı şekilde organize olmak, minimum hatalarla festivali nihayete erdirmek alkışlanası bir iştir!
İstanbul Organizasyonu da, başta Ali Çalışır olmak üzere, önceki yıllara oranla Bursa ile daha irtibatlı çalıştıkları için bilahare kutlamak lazım.
Yalnız İstanbul Organizasyon adına görev alan bir-iki çalışanlarının iletişim kurma yönünde ciddi sorunları olduğunu, güler yüzün, tatlı dilin önemli sorunları halledebileceğini anımsatmakta yarar var.
Sonuçta sinemanın ve İpek Yolu Film Festivali’nin kent için ne denli önemli olduğunu Bursa her geçen gün daha iyi anlayacak.
Zira bu kent tüm bu güzellikleri hak ediyor.
Nice yeni festivallere…
suatsh@gmail.com Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
