3 puan harici bir kazancın tatmin etmeyeceği bir müsabakaya çıktı Bursaspor. Maç öncesi ben de dahil hiç kimse herhangi bir puan kaybını yeşil beyazlılara konduramıyordu fakat sonuçtan sonra kısa bir muhakeme yaptım. Şöyle ki, Bursaspor'un şu ana kadar 5 mağlubiyeti var. Bu mağlubiyetler, burun kıvrılan beraberliğin cepte olduğu maçlarda alındı. Ligin başındaki Eskişehirspor maçında 2-2yi yakalıyoruz, akabinde 3.yü yiyoruz. Keza içerideki Gençlerbirliği'ne karşı 1-0 öndeyiz, 1-2 yenilerek o 1 puanı da kaybediyoruz. İBB maçı da Gençlerbirliği maçına benziyor, maç öncesi "1 puanı al da git" deseler razı olunması mümkün değil. Fakat rahat puan alabileceğimiz bir maçı daha puansız kapatıyoruz. Bu takımın geriden gelip kazandığı maçlar da var ama ligin şu telafisi olmayan son dönemecinde, 1 değil 3 İstanbul takımının da nefesini ensesinde hissettiği bir pozisyonda Bursaspor'un bu oyunu da riske etmesi beklenemezdi.
Bu müsabakada yeşilbeyazlılar önceki 2 maçta yediği erken şok gollerden ders çıkarmış olacak ki maça temkinli başladı. Formasyon klasik 4-2-3-1'di, tek fark Volkan'ın sola çekilmiş olması, Sercan'ın sağda başlamasıydı. Sercan ile öndeki Turgay sürekli maç içinde rotasyon yaptılar.
Gençlerbirliği takımı son 4 maçında gol yememiş olarak çıktı Bursaspor'un karşısına. Öncelikleri gol yememek olan bu iki takımın oynadığı ilkyarıda golü bırakın gol pozisyonu dahi yakalamak duran top organizasyonlarına bağlıydı ki, bana bu sezonda yine Ankara'da oynadığımız Ankaragücü karşılaşmasını hatırlattı.
Bursaspor'un ilk yarıdaki handikapı kolay top kazanıp, zor kazanabilmesi idi. Bu da rakibe daha fazla topla oynama şansı tanıyor. İlkyarı rakip takım ortasahayı kolay geçti ve topa daha fazla sahip oldu fakat ileri uçta çoğalmakta başarılı olamadılar, nitekim net bir pozisyon dahi yakalayamadılar. Bu maç Bursaspor açısından sezonun defansif anlamda en rahat maçıydı diyebiliriz.
Gençlerbirliği'nde özellikle Hurşut'un potansiyel bir tehlike olduğu biliniyordu ve ilk yarıda takımımızı en çok zorlayan oyuncuydu. Bunda Keçeli'nin Ozan'dan alışıla gelmiş defansif anlamda desteğini Volkan'dan alamaması etkendi.
İlerideki Turgay'da maç eksikliği gözlemlenebiliyordu, ikinci yarı daha etkiliydi. Ömer ve Ozan'ın eksikliği hissedildi. Zapo Ömer'i defansif anlamda aratmadı fakat duran top organizasyonlarında gözlerimiz Ömer'i aradı. Ozan da sadece ofansif anlamda değil, defansta da Mustafa Keçeli'nin boşluklarını dolduruyordu. Volkan sağ kanadı özellikle ikinci yarıda doldurmaya çalıştı ve nitekim takım sola meyilli oynadı fakat her iki kanadında da belli bir istikrarı yakalayan ve her 10 golün 4'ünü atan ve attıran bu takımın kanatları ortalamanın altında çalıştı.
Ozan İpek'ten boşalan sola Sercan'ın monte edilmesi ki daha önce de solda oynadığı maçlara tanık olduk, sağda zaten belli bir düzen ve alışkanlığı oturtmuş Volkan ve arkasından onu destekleyen Ali Tandoğan'ın işlerliğini en azından korumak adına tercih edilmeliydi. Tercih edilen düzende sağ kanat da sol kanat da tam işledi diyemeyiz, dolayısı ile Ali Tandoğan'ın da bindirmeleri yeterli düzeye ulaşamadı. En azından Sercan ve Volkan'ın maç içi kanat rotasyonu özellikle temponun düştüğü bölümlerde oyuna dinamizm vermek adına denenebilirdi.
Türk antrenörler Ertuğrul Sağlam'a farklı motive oluyorlar. Bu İBB ve Antalyaspor maçlarında daha net görüldü ki Ertuğrul Sağlam'ın yerli rakipleri, futbolcularını Bursaspor' a karşı gayet iyi motive ediyor ve sahada normal üstü bir direnç göstermelerini sağlıyor. Dirençten kastım futbol kuralları içindeki direnç değil. Bu direnç;
-centilmenlik dışı faullerle futbolcuyu sindirme,
-beraberlik durumunda dahi vakit geçirme ve taraftarı kışkırtma,
-hakeme her pozisyonda gereksiz ve aşırı itiraz,
-gollere final maçındaymışcasına sevinme şeklinde kendini gösteriyor.
Gençlerbirliği'nde dün bu semptomların hiçbiri göremedim. Bu bakımdan Ankara ekibi, maç gidişatında özellikle ikinci yarıda tek golle de olsa aşılabilecek bir rakip görüntüsündeydi. Önümüzdeki haftaki Gaziantep ekibinden de böylesi bir direnç beklemiyorum, çünkü onları motive edebilecek bir yerli hocaları yok.
Bursaspor'un bu maçtaki tek kusuru yakalanan birkaç pozisyonda son vuruşlarda başarılı olamamasıydı ve puan kaybı da kaçınılmaz oldu.
Ferda Peker
12.04.2010 18:40:46, Ferda Peker
Bu yazı 4598
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
