Para ve Bilgi Kullanılırsa İşe Yarar Merak içindeydim. Hem de tam olarak neyi merak ettiğimi bile bilmiyordum.Sezon öncesi yurt dışı kampında yapılan maçları ve süper kupa finalini izlemiştim. Ama Bursaspor sağlam defans kurgusu dışında hiçbir ipucu vermemişti. Oynanan beş karşılaşmada da gol pozisyonları üretmekte zorlanmış, öyle ya da böyle, sonunda golü de yemişti.Son olarak izlediğimiz Trabzon maçında ise gelecek için umutsuzluğa kapılmıştık. Bu ruh hali ile izlemeye başladığımız bu maçın ilk dakikaları da kuşkularımızı haklı çıkaracak bir sıkıcılıkta geçmişti.
Yapılan tüm hazırlık karşılaşmaları boyunca, Vederson dışında yeni transferlerimizi de sahada izleyememiştik. Durum böyle olunca, aslında, neyi merak ettiğimizi de bilemez bir konumda olmuştuk. Yeni stad, yeni formalar, yeni transferler dedikçe oyuna da ısınmaya başladık. İlerleyen dakikalarda da anlaşıldı ki Ertuğrul Sağlam oynadığı her karşılaşmada Şampiyonlar Liginin provasını yapmaktadır. Topa önde basacak, defansı sağlam, topu kendinde tutacaksın; fırsatını bulduğunda veya topu kaptığında da çapraz toplar atarak Sercan Yıldırım, Volkan Şen ve Ozan İpek'i kullanacaksın. Ama öncelikle gol yemeyeceksin.
Maçı izlerken de farkettim ki aslında bilinçaltımda Bursaspor'un başarısız olacağı beklentisi var. Bunda tüm yazılı ve görsel basında pompalanan "Bursaspor bu sene başarısız olacak" tezinin çok büyük katkısı var. Anlı şanlı "büyükler" çok büyük paralar harcayarak büyük transferler yaptı ya… Hani Bursaspor büyük paralar harcamadı ya… Sanki sahaya çıkıp para futbol oynarmış ya…Tek başına paranın da, bilginin de hiçbir anlamı yoktur. Öncelikle parayı ve bilgiyi (bu da hocama mesajımdır, isterse sinirinden çılgına dönsün) kullanabilecek beceriye sahip olmak gerekir. Tek başına para ve bilgi bir işe yarasaydı, sahanın bir tarafına banknotları, diğer tarafına da ansiklopedileri koyar; sonra da izlerdik. Bilgi de, para da onları kullanabilecek insanlarla ve "düzeylerle" anlamlıdır. Neyse, daha baştan bu ligin favorisi olarak gösterilmemek aslında çok büyük bir avantaj.
Maça dönecek olursak; hava sıcaktı, nemliydi. Mevsimsel koşulların olumsuz etkisi vardı. Ancak bu konuyu da doğrusu fazla önemseyemiyorum. Ağustos ayında ama neredeyse gece yarısına yakın bir saatte oynuyorsunuz. Hem de iki aydır sıcaklarda antrenman yapıyorsunuz. Bu koşulları kaldırabilmeniz gerekir. (Bu satırları da yaz boyunca Ankara'da ve İzmir'de neredeyse her gün akşam üzeri beş bin metre koşan kırk dokuz yaşında biri olarak yazıyorum) Ayrıca rakibinizin de aynı koşullarda olduğunu unutmayalım. Bu koşullar altında ve düşük beklentilerle izlediğim bu karşılaşmada, Bursaspor'u beklentilerimiz üzerinde başarılı buldum. Karşılaşma boyunca Konyaspor'a hiç gol pozisyonu vermememiz, oynanan futbolun işe yaradığını göstermesi açısından çok önemliydi. Öncelikle gol pozisyonu vermemek felsefesiyle oyuna çıkıyor ve bunda da başarılı oluyorsanız, en azından üzerinde yürüdüğünüz yol sizi başarıya götürecek yol demektir.
Takımda oynayan oyuncuların tamamı üzerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Geçen yıldan bu takımda oynayanların ne olduklarını, ne yapabileceklerini zaten biliyorduk da, Vederson, Stepanov ve Nunez'den doğrusu böylesine parlak bir peformans beklemiyordum. Ne diyelim? Araştıranı da, bulanı da, getireni de, oynatanı da; yani bilgisi ve parasını doğru kullanabilen bütün unsurları tüm kalbimle kutlarım.
Tam on bir yıl önce yitirdiğimiz tüm canların anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 17 Ağustos 2010
17.08.2010 10:42:30, Tonguç Akkuş
Bu yazı 3510
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.