Genç Milli Takımlarda 29 maçta 24 gol attı ve henüz 16 yaşında Chelsea'den transfer teklifi aldı. 2.5 sezondur Bursaspor'un A takımıyla idmanlara çıkmasına rağmen yaşadığı sakatlık problemleri nedeniyle oynama fırsatı bulamadı. Lider özellikleri, sürati, hırsı ve özellikle gol vuruşlarındaki ustalığıyla hem Bursaspor camiası hem de Genç Milli Takımlardaki antrenörleri ondan çok şey bekliyor. Bu beklentilerin sorumluluğunu taşıyarak, "Bu sezon benim sezonum olacak" diyor.
Röportaj: Mazlum Uluç / TamSaha
Futbol gündemine 1 yıl önce "16 yaşında Chelsea'ye transfer olacak" haberleriyle oturan Muhammet Demir'i daha yakından tanımak istiyoruz.
1992 yılında Araklı'da doğdum. Ailem, babamın işi gereği ben 5 yaşındayken Karadeniz Ereğli'ye yerleşti. 5 erkek kardeşiz. Ben ailenin ortanca çocuğuyum. Ağabeylerim iyi futbol oynar ama futbolcu olmadılar. İkiz kardeşlerim ise Bursaspor'un altyapısında oynuyor.
Futbola nasıl başladın?
Malûm Karadenizliler futbola meraklıdır. Ben de küçük yaştan beri futbol oynuyordum. Sonra okul takımında oynamaya başladım. Kdz. Ereğli Belediyespor beni beğendi ve transfer etti.
Futbolcu olurken hedeflerin nelerdi?
Başlangıçta hiçbir hedefim yoktu. Sadece çok sevdiğim bir oyunu oynuyordum. Sonra Ereğli Belediyespor'a transfer olunca kafamda hedefler belirmeye başladı. Hep daha iyi noktalara gelmek istedim. O zamanki düşüncem, aileme daha iyi bir hayat sağlamaktı. Bursaspor'a geldikten sonra ise futbol dünyasını görüp öğreniyorsunuz ve o zaman yeni hedefleriniz de oluyor tabii ki.
Üzerinde emeği olan teknik adamlar kimlerdi?
Ereğli Belediyespor'da Bayram Altıntaş'ın üzerimdeki emeği anlatılamaz. Bursaspor'a beni zorla götürmüştü. Ondan sonra Bursaspor'daki altyapı hocalarım Yılmaz Burul ve Tahsin Tam'ın emekleri de çok farklıdır.
Fatih Tekke hayranıyım
Futbol idollerin var mıydı?
Fatih Tekke bana göre Türkiye'nin değil dünyanın en iyi futbolcularından birisi. Onun maç görüntülerini sürekli izliyorum. En başta liderliğini çok beğeniyorum. Maç içindeki hırsı, arkadaşlarını ateşlemesi bambaşka bir şey. Topla rahatlığı, soğukkanlılığı, gol vuruşlarındaki becerisi, bir santrfor olmasına rağmen oyunu yönlendirme yeteneğine de sahip olması, takımını organize etmesi ve kafa vuruşlarıyla bence Fatih Tekke 1 numara.
Halen öğrencisin değil mi?
Evet, zor oluyor ama liseye devam ediyorum. Sürekli kampta ve maçlardayım. Bu nedenle açıkçası zorlanıyorum.
Bursaspor'a transferin nasıl gerçekleşti?
Kdz. Ereğli Belediyespor'la Türkiye Şampiyonası için Ankara'ya gitmiştik. Orada takım olarak büyük bir başarı gösterdik ve şampiyon olduk. Bunun üzerine birkaç kulüp beni istedi. Ama Kdz. Ereğli Belediyespor'un eski Bursasporlu Sedat 3'le bir bağlantısı vardı ve hocam Bayram Altıntaş beni Bursaspor'a vermek istedi. Bunun üzerine Bursa'ya gittim. O sırada 12 yaşındaydım. Antrenmanlara çıkmaya başladım ama takımın en küçüğüydüm ve yabancıydım. O yaşlarda herkes size iyi de davranmıyor açıkçası. Artık dayanamayacak noktaya geldim ve 1 ay sonra bavullarımı toplayıp Ereğli'ye kaçtım. Bursaspor'daki hocalarım Ereğli'yi arayıp beni soruyordu. Ailem de futbol geleceğim açısından Bursaspor'da devam etmemi istiyordu. Ama ben geri dönmemekte kesin kararlıydım. Sonunda babam, "Git orada okuluna devam et. Eğer futbol oynamak istemezsen, okulu bitirip dönebilirsin" diyerek beni ikna etti. Sonunda babam haklı çıktı. Bursa'ya döndükten sonra giderek oraya alıştım. Bir süre her tatilde Ereğli'ye gidip gelirken, daha sonra bayramdan bayrama gitmeye başladım. Ailem de 2 sene önce Bursa'ya benim yanıma geldi.
İki kardeşinin Bursaspor'un altyapısına girişi nasıl oldu?
İkisi de yetenekli. Bursaspor'un pilot takım Merinosspor'dalar ve forvet bölgesinde oynuyorlar. Ama bu noktaya benim gibi çok zor şartlarda gelmedikleri için kendilerini fazla sıkmıyorlar.
Bursaspor oyuncusu olmak futboluna neler kattı?
İlk sezonumu hatırlıyorum da gerçekten çok kötü oynamıştım. Benden bir üst kategori olan 12-14'te Eren Albayrak'larla oynuyordum. O kadar kötü performans gösteriyordum ki, takım arkadaşlarım bana bu kadar şans verilmesine şaşırıyordu. Ama Yılmaz Burul Hocam bana çok güveniyor ve şans vermeyi sürdürüyordu. Ertesi sezon öyle bir gelişme gösterdim ki kaptan oldum. Yoğun çalışma temposunda kuvvetim arttıkça yeteneklerimi gösterme fırsatı da bulmuştum.
A Takıma yükselme sürecinde neler yaşadın?
2. 5 senedir A takımla antrenmanlara çıkıyorum. Ama bu sürede hep sakattım ve bir türlü oynama fırsatı bulamadım. Geçtiğimiz sezon sadece Antalyaspor maçında forma şansı bulabildim.
Ertuğrul Sağlam da Ereğlili ve futbolculuğu döneminde o da bir golcüydü. Onunla bu yönden ortak noktalarının bulunması senin için bir avantaj mı?
Avantaj elbette. Bana Ereğli'ye gidip gitmediğimi soruyor. Ben Ereğli'ye gittiğimde onu arayıp, "Gelmiyor musunuz hocam?" diye soruyorum. Aramızdaki diyalog çok iyi. Eski bir golcü olması da benim için avantajlı bir durum. Antrenmanlarda yanına çağırıp vuruşları gösteriyor, vücudumu nasıl yatırmam gerektiğini anlatıyor, golcünün nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bilgiler veriyor. Bu arada şunu da belirtmek isterim, Ertuğrul Hoca oyuncusuyla mesafesini korumayı çok iyi bilen bir teknik adam.
Genç Milli Takımlarda 29 maçta 24 gol atmış bir oyuncusun. Bir santrfor olarak ne gibi avantajlara sahip olduğunu düşünüyorsun? Antrenörlerin senin futbolculuğunu nasıl tarif ediyor?
Süratim ve kuvvetim iyi. Sonuçta ben A takım antrenmanlarında Ömer Erdoğan'a karşı oynayabiliyorum. İki ayağımı da kullanabiliyorum. Kafa toplarında başarılı sayılırım. Mesela Rusya'ya iki maçta 5 gol atmıştım ve ikisi kafaylaydı.
Eksik yönlerin neler? Bunları tespit etmek için bir çalışman var mı?
Uzun zamandır sakatlık nedeniyle oynamamanın getirdiği bir tutukluk var üzerimde. İki sene üzerine bu sezon başında Avusturya kampında maçlarla yeniden buluştum. Maç eksikliğim nedeniyle sahada daha önce yaptığım şeyleri yapamıyorum ve moralim bozuluyor. Psikolojik olarak çok etkileniyorum ve kafama takıyorum. Hocam da bunları yapmamamı, rahat olmamı istiyor.
15 yaşında A takım idmanı ağır geldi
Peki, bu sakatlıklar nereden kaynaklanıyor?
A takıma çıktığımda 15 yaşındaydım. O yaşta olmama rağmen A takımın yaptığı antrenmanların aynısını bana da uyguladılar, ağır geldi ve sakatlandım. Hem kasığımdan hem de dizimden sakatlık geçirdim. Tam iyileştim deyip yeniden antrenmana çıktığımda başka bir yerim sakatlandı. Bu süreçte vücudum güçsüz kaldı ve sakatlıklarım tekrarladı.
Fiziksel açıdan şimdi ne durumdasın?
İki sezondur ilk defa sezon başı kampı geçirdim ve herhangi bir problem yaşamadım. Kendime de çok iyi bakıyorum. Bu sezonun benim sezonum olacağını düşünüyorum.
Bursa'da güçlü bir yerel basın var. Seninle ilgili nasıl yayınlar yapılıyor?
Beni çok seviyorlar. Hem camianın hem de yerel basının umut bağladığı bir oyuncuyum. Henüz 17 yaşındayım ama sokağa çıktığımda herkes beni tanıyor. Üstelik henüz doğru dürüst bir maç bile oynamadım. Ama insanlar beni gördüğünde "Senden çok şey bekliyoruz" diyor. Mesela geçtiğimiz sezon Gaziantepspor maçının kadrosuna alınmıştım, bütün tribünler maç öncesi bana büyük bir sevgi gösterisinde bulunmuştu. O andaki duyguyu anlatabilmem mümkün değil. Beni hep bir beklenti içinde seviyorlar, ben de bu beklentileri bu sezon mutlaka karşılamak amacındayım. Bu sorumluluk ve inançla, "Bu sezon benim sezonum" olacak diyorum zaten.
Chelsea ve West Ham'ın transfer tekliflerine gelelim. Seni nerede izlediler ve transfer teklifinde bulundular?
Genç Milli Takımlardaki maçlarımı izlemişler. Üç gol attığım Rusya maçında sonra teklifleri geldi. Benim sakatlıklarımı bile benden iyi biliyorlardı. Çünkü uzun süredir beni izliyorlarmış.
Chelsea'ye gitmeme kulübüm izin vermedi
Peki, İngiltere'ye transferin neden gerçekleşmedi?
Bonservisim için bir ücret teklif ettiler ama kulüp başkanımız "Henüz erken" deyince bu transfer gerçekleşmedi. Tek sebep kulübün beni vermek istememesiydi.
Genç Milli Takımlar için seni keşfeden kimdi?
İlk olarak U15 Takımı kampına katıldım. Hocamız Ferhat Südoğan'dı. Fethiye'de kampa girmiştik ve Hollanda ile oynayacaktık. Ben ilk on birde yoktum ama şimdi Porto'ya transfer olan Engin Bekdemir o gün hastalanınca ben oynadım. İki Hollanda maçında birer gol atınca hocamız beni kaptan yaptı.
Bugüne kadar olan kariyerine baktığımızda Bursaspor'daki değil Genç Milli Takımlardaki performansınla ön plana çıkan bir oyuncu olduğunu görüyoruz. Ay-yıldızlı formayı giymek sana neler kazandırdı?
Bir kere bu formayı giymek bir özgüven oluşturuyor. Ayrıca burası bir vitrin. Milli Takımlara gelen bir oyuncu olarak, kulüp takımınızda da size bakış farklı oluyor. İki Avrupa Şampiyonası oynadım, Ekim ayında da bir Dünya Şampiyonası oynayacağım. 17 yaşında böyle bir tecrübeye sahip olmak küçümsenecek bir şey değil.
Macheda'ya bakıp üzülüyorum
Bir yandan da rakip takımlardaki oyuncuları görüp, "Benim onlardan bir eksiğim yok" gibi bir özgüven de kazanılıyor mu Genç Milli Takımlarda?
Bakın bu konuda bir örnek vereyim. Manchester United'a giden 1991 doğumlu İtalyan oyuncu Macheda'ya karşı iki maç oynadım. İngiltere'de oynadığımız ilk maçta İtalya'yı 3-0 yendik. Ben o maçta 2 gol atmıştım. O maçtaki Macheda'yı Manchester United'da gördüğümde gözlerime inanamadım. Bir ona bakıyorum, bir kendime bakıyorum ve üzülüyorum. Ben iki senedir sakat olduğum için oynayamadım. O ise iki sezon içindeki gelişimiyle Manchester United'da oynuyor. İnsanın morali bozuluyor ister istemez.
Aslında moralin bozulacağına, "O Manchester United'a gidebiliyorsa, ben de rahat rahat gidebilirim" gibi bir düşünceyle motivasyonunu da yükseltebilirsin.
Zaten beni moralimin bozulması Macheda'nın Manchester United'da oynamasıyla ilgili değil. Daha iyi yerlere gelmesini de isterim. Benim üzüntüm sakatlıklar sebebiyle yerimde saymamla ilgili.
Bu arada hem Genç Milli Takımlarda hem de Bursaspor altyapısında kaptanlık yaptığını öğrendik. Kaptan olmak için ne gibi özelliklere sahip olmak gerekiyor?
Her şeyden önce takım arkadaşlarınızın ve hocanızın güvendiği bir oyuncu olmalısınız. Sahada sorumluluk alabilmelisiniz. Milli Takımlara geldiğimde her zaman elimden gelenin en fazlasını yapmaya çalıştım. Gerektiğinde gidip topu çizgiden çıkarmalısınız ki, arkadaşlarınız da sizi görerek daha fazla hırslansın. Bir de "Madem ki arkadaşlarım bana güveniyor, onlar için daha fazlasını yapmalıyım" duygusuna kapılıyor ve daha fazla çaba harcıyorsunuz. Bugün U17 Takımındaki arkadaşlarım sakat olduğum dönemde beni sürekli arayıp "Sana ihtiyacımız var… Seni seviyoruz… Mutlaka aramızda olmalısın" diyorlardı. O zaman kendinizden vazgeçiyorsunuz ve her şeyinizi arkadaşlarınız için sahaya koyuyorsunuz.
Bu jenerasyonun, 5-6 sezon sonra A Milli Takımın iskeletini oluşturması bekleniyor. Sen bu jenerasyonun o dönemde neler yapabileceğini düşünüyorsun?
Yetenekli oyuncu çok ama açıkçası yetenekli olmak yetmiyor. Futbolda kuvvet çok önemli. Bizim kadromuzda kuvvet kazandığı takdirde çok iyi işler yapabilecek oyuncular var ancak fiziksel olarak yeterli olduğumuzu söyleyemeyiz.
Gençler idman bile yapamıyor
Bunun sebebi, genç oyuncuların kulüplerinde oynama fırsatı bulamaması mı?
Kendi kulüplerinde oynamalarından geçtim, antrenman bile yapamıyorlar ki… Altyapıda yapılan antrenman sadece 5'e 2 ve çift kale maç. Genç Milli Takım hocalarımız da bu sorunu çok yakından biliyor. Bakın, ben Millwall'da oynayan Kamil'le antrenman programlarını konuşuyorum, saat 08.00'de kulübe gelip kahvaltılarını yaptıklarını, 11.00'de antrenmana çıktıklarını, öğle yemeğinin ardından ise ağırlık çalışması yaptıklarını anlatıyor. Bizde ise birkaç şutun ardından çift kale maçla antrenman sona eriyor. Türkiye'deki genç oyuncuların ağırlık çalışmasından haberi yok. Benim avantajım, son 2.5 senedir A takımla antrenmana çıkmak oldu. Genç Milli Takım'daki ilk maçımda formanın içinde kayboluyordum. Son yıllardaki ağırlık çalışmalarının ardından forma üzerimde yırtılacak gibi duruyor. Ama birçok oyuncu A takımla antrenman yapma şansına sahip değil.
Bursaspor'un forvet hattında çok sayıda oyuncu var. "Bu sezon benim sezonum olacak" derken bu rekabeti de göz önünde tutuyor musun?
Bursaspor'un forvet hattında Sercan Yıldırım, Young Rok, Turgay Bahadır, Tadeu ve Halil Zeybek var. Rekabet gerçekten de çok yoğun yaşanıyor. Bence rekabet, olması gerek bir şey. Ben gelecek şansı bekleyeceğim. O gün mutlaka gelecek. Stres yapmadan beklemek ve o gün gelecek şansı iyi değerlendirmek lâzım. Bu sezon ligdeki hedefim 4-5 gol atmak. 17 yaşında bir oyuncu için bu iyi bir rakam. 5'in üzerinde gol atarsam gerçekten ekstra olur.
Ligimizde beğendiğin oyuncular var mı?
Bence Cangele Süper Lig'in en yetenekli oyuncusu. Onu canlı da izledim. Hem Sakaryaspor'da hem de Kayserispor'daki performansıyla gerçekten müthiş yetenekli bir forvet.
Kendini A Milli Takım'a ne kadar yakın görüyorsun?
A Milli Takım'da Türkiye'nin en iyi oyuncuları var. Ben yine de kendimi oraya yakın görüyorum. Dediğim gibi her şey bu sezon yapacağım patlamaya bağlı.
Direkt Avrupa'ya gitmek istiyorum
Biraz önce yakın hedeflerini saydın ama uzun vadedeki hedeflerin neler? 16 yaşında Chelsea'den teklif almış bir oyuncu olarak ligde 5 gol atmak seni kesmez herhalde.
Açık söyleyeyim, İstanbul hedefim yok. İngiltere'ye gideceksem direkt Bursaspor'dan gideyim. Bu benim için çok daha büyük bir mutluluk olur. Bir yandan genç yaşta İstanbul'a giden oyuncuların durumunu da görüyorum. Avrupa'da her şeyin daha farklı olacağını düşünüyorum.
Futbolun dışında neler yapıyorsun?
A takıma çıktıktan sonra çok fazla boş vaktim olmuyor. Bir yandan da Genç Milli Takım kampları ve maçlarını göz önüne alırsanız çok yoğun bir mesai içinde yaşıyorum. Boş vakit bulduğumda sinemaya giderim, bol bol gezerim. Bursa'yı çok seviyorum. Tatilde bile Bursa'da kalmaktan ve şehri gezmekten hoşlanıyorum.
Kaynak: http://www.tff.org/default.aspx?pageID=286&ftxtID=7844