Güntekin Onay: "Fatura Türk Futbolu'nun" |
BURSASPOR’UN Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısızlığı sadece kulübün başarısızlığı olarak algılanmamalı. Bu başarısızlık, bu sonuçlar hepimizin. Bursa’nın misyonu, ülke şampiyonu, namağlup lideri olarak Türk futbolunun kalitesini, seviyesini yansıtmak olmalı. Golsüzlük ve puansızlık sadece Bursa’nın sorunu değil. Türk futbolunun ve genel bakış açısının yanlışlığının ürünü.
TÜRKİYE’DE oynanan oyunun adı futbol ise ve Bursa son 2 yıldır bunun zirvesindeyse yeşil-beyazlıları suçlayamayız. Her şeyi baştan başlatmamız gerekiyor. Dünya Kupası sırasında Milner ve Barry gibi önemli oyuncuların 3 Büyükler’de bile oynayacak kalitede olmadığını düşünenler vardı. Bu ülkedeki genel futbol ritüeline göre Carrick ve Fletcher da birçok kişiye sorsanız bizim 3 Büyükler’de oynamaz. Çünkü çalım yapmazlar, topla yumuşak değillerdir.
RAKİP EKSİK OLMASA!
BİRAZ da başka şeylere bakmak lazım. Fizik güç gerçekte nedir, ne değildir... Top tekniği en baştan ele alınması lazım... Fletcher’ın attığı goldeki kontrol ve vuruş, Carrick’in pası... İşte asıl teknik budur. Bütün gücünü koyan Bursaspor’un başa baş oynadığı dakika sayısı sadece 10. Ancak rakip, sakatlanan Nani’yi de katıyorum, Rooney, Giggs ve Ferdinand gibi çok önemli oyuncularından yoksundu. Ancak Manchester United çok da fazla sıkmadan Bursaspor’a, şampiyonumuza çok fazla geldi. Arada o kadar çok fark var ki, üzücü olan, düşündürücü olan bu. Üretemiyoruz, zorlayamıyoruz ve bütün iyi niyetimize, çabamıza rağmen mahkûm oynuyoruz.
BURSASPOR’DA eleştirilecek çok fazla bir şey yok. Gözüme çarpan en önemli eksiklik, futbolumuzun eksiklerini kenara bırakırsak, Ömer Erdoğan ve İbrahim Öztürk’ün baskıyı yedikleri anda gelişigüzel uzun top oynamalarıydı. Bursaspor’un iyi oynadığı dakikalarda bile rakip savunmaya atılan gelişigüzel uzun toplar, yeşil-beyazlılarıın oyun kurmasını engelledi. Tempo, fizik, kalite, taktik anlayış, teknik olarak rakibin bu kadar gerisinde olmak Bursaspor’a dün akşam pek şans vermedi ve veremezdi. Ne Ertuğrul Sağlam ne Bursasporlular değil ders alması gerekenler. Şampiyonumuzun Devler Ligi’ndeki durumu futbolumuzun net bir yansımasıdır. Eleştirilecek olan Bursaspor değil, bu futbol gemisindeki herkesdir.
ŞAYET bu takım bugün ligimizde namağlup lider olmasaydı fatura başka hedeflere çıkabilirdi. Ama görünen o ki, gerçekler tüm açıklığıyla ortada. Fatura Türk futbolunun.
Avrupa’da dibe vurduk
BURSASPOR’UN ve Beşiktaş’ın Avrupa Kupaları’nda son 2 temsilcimiz olarak kalması, bu iki kulübün başarılarının kaçınılmaz olduğunu kabullenmemiz lazım. UEFA’daki ülke puanımız giderek azalıyor. Rakiplerimiz daha fazla temsilciyle puanları topluyor. Bu gidişle Şampiyonlar Ligi’ne direkt gitmek bile birkaç yıl içinde hayâl olabilir. UEFA Avrupa Ligi’nde takım sayımız azalabilir. Bu olumsuz sonuçların neticesini bugün değil, önümüzdeki yıllarda sırtımızda taşımak zorunda kalacağız. Tehlike büyük.
NE yazık ki, içerideki didişmeler, kavgalar veya kendi küçük dünyamızda yarattığımız büyük futbol rüyasından uyanamazsak, acı gerçeklerle 1-2 yıl sonra sert bir şekilde yüzleşmek durumunda kalacağız.
Güntekim ONAY / Vatan gazetesindeki yazısından...
Facebook'ta paylaş
Bu haber 2308 kez okunmuştur.
|