Bursaspor.net’in konuğu Bursaspor’un Gol Kralı Futbolcusu OKAN YILMAZ
"ÇANAKKALESPOR KAPISINDAN BURSASPOR’A"
Uğur ÇELİKKOL: Önce seni tanıyalım Okan , Bursa doğumlusun değil mi? Futbola ne zaman nasıl başladın, futbol merakın nasıl gelişti ve Bursaspor’a kadar nasıl geldin?
Okan YILMAZ: 16.mayıs.1978 Bursa doğumluyum.Futbola olan sevgim ve merakım çocukluk yıllarımda başladı. Çocukken Bursaspor altyapısında antrenmanlara gidiyordum. İyi oynadığım için dikkat çekmiştim ve bazı gruplaşmalar vardı, ben onlara dahil olmadığım için fazla barınamadım. Sonra babam Karayollarında görevli olduğu için Karayollarının altyapısına gittim ve yaklaşık 5-6 sene Karayollarında oynadım. Orada gösterdiğim performansla da 16 yaşında İnegölspor’a transfer oldum, İnegölspor o sırada 2. ligteydi. İnegölspor’da 2 sene oynadım. İnegölspordayken sanırım Yalovaspor maçıydı, 5-0 galip geldik, 4 golü ben atmıştım. O sırada maçı Çanakkalespor’dan bir yönetici tesadüfen izliyormuş ve beni beğeniyor, transfer etmek istiyorlar. Transferinde son günüydü o zaman
gazetelerde çıkıyor bu transfer haberi tabi “Bursalı bir değerimiz daha Bursa’dan uçuyor, yuvadan kaçıyor” şeklinde..o zamanda ben anlaşmıştım Çanakkale ile ertesi sabah gideceğim, tam o akşam Kemal Batmaz aradı, “Okan , Çanakkale’ye gidiyormuşsun, gitme burada kal Bursa senin şehrin Bursaspor’da oyna “dedi. 1996 senesinde Bursaspor’a geldim ve yaklaşık 9 sene Bursaspor formasını giydim. Bursaspor’da oynadığım dönemlerde 3 kere gol kralı oldum. 10 kere A Milli formayı giyerek 6 gol attım. Her futbolcuya nasip olmayacak birşey olan 100 ler kulübüne girdim. Tüm başarılarımı Bursaspor formasıyla yaşadım çünkü ben bu şehri tanıyordum, Bursalı olduğum için taraftarı, kenti iyi tanıdığım için başarılı oldum. Bu şehrin insanı neyi bekler neden hoşlanır neden hoşlanmaz bildiğim için sıkıntı çekmedim. Son Olarak talihsiz şekilde, bizim dışımızda gelişen olaylar neticesinde 2.lige düştük. 2.lige düşünce ben O zaman ailemle ve eşim dostumla konuşarak bir sene daha oynama kararı aldım.
Uğur ÇELİKKOL: Evet, 2004 senesinden bahsediyoruz
Okan YILMAZ: Evet; sonuçta ben bu şehrin takımın kaptanlığını yaptım, Bursalı olduğum içinde böyle bir durumda, küme düştükten sonra Bursa’dan ayrılmam doğru olmazdı. Yaklaşık 950 & 980 milyar alacağım vardı Bursaspor’dan küme düştüğümüz sene. 2.lig maliyetlerine göre bu yüksek bir meblağ idi, ben bu alacağımı kulübe hibe etttim ve tekrar o sene Bursaspor’da top oynayarak yine Gol kralı oldum.
Uğur ÇELİKKOL: Basında 900 milyar olarak yazılmıştı o dönem.
Okan YILMAZ: 980 civarında olması lazım kulübe bıraktığım bu para. Neyse o sene tekrar oynadım Bursasporda 2.ligte ve o dönem yine gol kralı oldum. Süper ligte gol kralı olduğum sene kılpayı kümede kaldık, 2.Lig A kategorisinde gol kralı oldum, lige çıkamadık böylede ilginç bir istatistik var. 2.ligte süper lig mücadelesi verirken artık süper lige çıkamayacağımız belli olmuştu, son maçlarda tabi ki hep taraftar bazında fatura bana çıkıyordu.
Uğur ÇELİKKOL: Bunu nasıl yorumluyorsunuz, sizce neden böyle oluyor? Taraftar neden faturayı size çıkarıyordu? Belki de herkes değil bir kısım taraftar faturayı size kesti? Bardağı taşıran damla 2.lig A daki ilk senemizin son maçında olmuştu galiba?
Okan YILMAZ: Evet sadece bir kısım taraftardı ama bunu bende anlayamadım, çünkü ne taraftarla, ne yönetimle ne hocalarımla hiç bir problemim olmadı. Olsaydı bu adam 9 sene bu takımda nasıl barınırdı? Son maçta unutmuyorum, Mersin maçıydı artık iddiamız kalmadı, Başkan maçtan önce bana belki bir grup taraftar seni protesto edebilir, istersen oynama dedi. Bende ona ben bugüne kadar protestoda gördüm alkışta son maçımda da çıkar görevimi yaparım, topumu oynarım dedim. O maçta çıktım oynadım hatta 3 tane de gol attım ondan sonra bir grup taraftar aleyhimde küfürler etmeye başladı ve pankartlar açtı. Derken 2 taraftar grubu arasında kavga çıktı, Teksas ve Supporters grupları arasındaki o kavga olmasaydı belki tekrardan Bursaspor’da kalabilirdim, ama ben o gün saha içinde baktım şöyle duruma ve dedim ki “Ben Bursaspor’da misyonumu tamamlamışım” ve yaptıklarımla başarılarımla anılmak istedim ve istemeyerekte olsa Bursaspor’dan gittim.
"DIYARBAKIR’DA MALATYA’DA FUTBOL ATMOSFERİ YOKTU"
Sonra açıkçası yurtdışına gitmeyi istedim, sonuçta profesyoneliz ve kısa bir futbol hayatımız var kendi menfaatlerimizi de düşünmeliyiz ve o dönem Malatyaspor beni transfer etmek için inanılmaz çaba gösterdi ve bende kabul ettim. Orada ilk yarıda 4 gol attım. Sonra sezon içinde maddi anlamda çok sıkıntılar çekmeye başladık, Onlar benim gitmemi istemedi ama ben profesyonel düşünmek zorundayım ve
ayrılma planları yapmaya başladım. Konyaspor bonservisime 400 milyar gibi bir para verince maddi sıkıntı içinde olan Malatyaspor Kulübü başkanı bu transfere olumlu baktı, Ziya Hoca beni salmak istemedi ama bende Malatya’da mutlu değildim. Konya’ya gittim ve 2.yarıda orada da 4 gol attım. Bütün sezonda 8 gol atmış oldum. O zamanlar Konyaspor’da beraber top koşturduğum El saka, Zafer ve bir isim daha vardı sezon sonunda Konyaspor’la anlaşmaya oturduk, rakamlarımız yüksek olduğu için Konyaspor’a maliyetli geldik, onlarla bonservis ücreti konusunda ve rakamlarda anlaşamadık. O sırada da Nejat Hoca (Biyediç) Sakaryaspor’u çalıştırıyordu. Nejat Hoca aradı “Sakarya’ya gelmek istermisin” dedi? Bende Bursaspor’da başarılı olduğum dönemlerde hep Nejat Hoca ile çalışmıştım.
Uğur ÇELİKKOL: Nejat Hoca ile aranız nasıldı?
Okan YILMAZ: İnanılmaz bir ilişkimiz vardı. Baba oğul gibiydik. Beni kendi evladı gibi severdi. Söylediğim gibi Bursaspor’da başarılı olduğum dönemlerde hep onun dönemine denk geldi, attığım goller, gol krallığı... Sonuçta Sakarya’ya gittim. Orada sezon başında sakatlandım. Sezon başında Fenerbahçe’yi 2-1 yendiğimiz maçta gol attım. Sonra 6-7 hafta geçti, Sakaryaspor Kulübünde büyük maddi sıkıntılar oluşmaya başladı.Yaklaşık 7-8 ay para alamadık.Sonuçta mahkemelik olduk. Ondan sonra Diyarbakırspor’a gittim, orada da çok huzurlu olamadım ve Orduspor’a transfer oldum. Tabi gittiğim her takımda insanların benden büyük beklentisi vardı. Bursaspor forması altındayken sezonda 20 golün altına düşmedim, hatta 23-25 gol civarıdır ama neden? Çünkü ben bu şehri tanıyordum , camiayı biliyordum ve sahada top oynarkende zevk alıyordum. Kafam rahattı. Biz Bursa’da 2.ligte bile 20-25 bin kişiye oynuyorduk, Diyarbakır’a gittim 2000 kişiye top oynuyorduk. İnsanlar elinde dürüm, çekirdekle maç seyrediyordu.Dolayısıyla ben maça konsantre olamıyordum, düşük seyirciye de alışkın değiliz. Ve sonuçta ben havaya giremedim ve başarısız oldum.
Uğur ÇELİKKOL: Futbol atmosferi yoktu yani?
Okan YILMAZ: Kesinlikle bir futbol atmosferi yoktu, hava yoktu. Diyarbakır olsun Malatya olsun hiç hava yoktu. Burası ile orası arasında çok fark var. Biz Bursa’da stadyuma otobüsle giderken bile futbolcu olduğumuzu hissediyorduk.
"NEJAT BİYEDİÇ’LE BABA-OĞUL İLİŞKİMİZ VARDI"
Uğur ÇELİKKOL: Nejat Biyediç sizi çok seven, birlikte çalıştığınız bir futbol adamı. Bir internet sitesindeki röportajında sizin için “Okan benim için bir hayal kırıklığı oldu, çok erken yaşta sahalardan kayboldu, ondan daha fazla şey bekliyordum, çok daha başarılı olması gerekiyordu “demiş. Ne düşünüyorsunuz?
Okan YILMAZ: Nejat Hoca ile çalıştığım zamanlarda daha öncede söyledim bir baba-oğul ilişkisi içindeydik. Onu görmediğim zaman rahatsız olurdum.Çok güzel bir diyaloğumuz vardı. Herşeyimi onunla paylaşırdım, moralimin bozuk olduğu zamanlarda ona danışırdım, sıkıntılarımı anlatırdım. Bana yardımcı olurdu, yol gösterirdi. Futbolculuk hayatımda çalıştığım en değerli hocalardan biridir. Çok sağlam bir kişilik ve karaktere sahiptir, her futbolcuya böyle bir hocayla çalışmak nasip olsun isterim. Benim bu yerlere gelmemde çok büyük emekleri olan hocamdır. Şu anda 3.ligte de olsa bulunduğum takımı bırakıp onunla çalışmak isterim. Dolayısıyla böyle konuştuysa benim iyiliğimi, daha iyi yerlere gelmemi istediği için konuşmuştur.
"BURSASPOR’A YANLIŞ YAPMAM SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Uğur ÇELİKKOL: Senin daha önce de buna benzer bir açıklaman olmuştu, 2004 haziranda Bursaspor küme düştüğünde verdiğin bir demeçte “Bursaspor 3.ligte de olsa yine oynarım” demişsin. Sanırım bu da Bursa’ya ve Bursaspor’a bakışını anlatan güzel bir örnek.
Okan YILMAZ: Evet bu benim mentalitemi özetliyor. Ben hiç bir zaman sadece kendi menfaatini düşünen bir futbolcu olamadım. Ben Bursa’da doğdum, Bursalı bir ailenin çocuğuyum .Benim top oynadığım, şehrimin takımına bir yanlış yapmam söz konusu olamaz. Benim için ön planda olan maddiyat değil, manevi değerlerdir. İnsanların beni iyi anmasını isterim, başarılarımı anlatmasını isterim. İnsanlar “Bursaspor’da Okan Yılmaz’ın üstüne golcü gelmedi “ derlerse ben amacıma ulaşmış mutlu bir insan olurum. Gerçekten de benden sonra benim ayarımda golcü gelmedi ama beni de bu seviyelere getiren Bursaspor oldu.Bursaspor olmasaydı Okan Yılmaz olmazdı. Benim bugün maddi ve manevi sahip olduğum herşey Bursaspor sayesinde oldu. Benim Bursaspor’a en ufak bir kötülük veya yanlış yapmam söz konusu olabilir mi? Yaşım 30 daha henüz boğazımdan haram lokma geçmedi . 2.lige düştük Bursaspor’an alacağımı hibe ettim.
Uğur ÇELİKKOL: Kendime küme düşme cezası verdim demişsin o zaman için...
Okan YILMAZ: Evet o zaman insanlar hemen benim hakkımda konuşmaya başlamıştı, takım küme düştü Okan kesin gidecek kaçacak vs...Ben küme düştüğümüz sene bile 2.ligte 16 gol attım ama hala daha bazı insanlar faturayı bana çıkarıyorlar. Canları sağolsun...
Uğur ÇELİKKOL: Herşey 2.ligte son Mersin maçında yukarda da anlattığın gibi gelişerek son kararını vermene sebep oldu, öylemi?
Okan YILMAZ: Evet o maçta baktım ki artık Bursa’da top oynamamın bir anlamı yok,
devrimi kapamışım, misyonumu tamamlamışım.
"KİMSE OKAN’A SAHİP ÇIKMADI !"
Uğur ÇELİKKOL: Peki sen Bursaspor ‘dan ayrılma kararını verdiğinde, sana taraftarın tepki gösterdiği Mersin maçı sonrası kimse sana sahip çıkmadı mı?
Okan YILMAZ: Kimse çıkıp açıklama yapmadı, yapmıyor, bu adam neden istenmiyor diye. Ben bu noktada Kulüp başkanlarına da kızıyorum, basına da kızıyorum.Kimse sahiplenmedi beni. Benim gibi dik duran, doğru bir adam için kimse birşey yapmadı. Herkes korktu çekindi. Ben bir sene boyunca küfür yedim ama küfürlere rağmen çıktım aslanlar gibi futbolumu oynadım. Küfürler ettiler, aleyhimde simsiyah pankart açtılar.
"INANILMAZ KIRGINIM"
Uğur ÇELİKKOL: Okanı taraftar gönderdi dediler. Sence bu doğru mu? Seni taraftar mı gönderdi?
Okan YILMAZ: Şimdi sevgili Uğur bu noktada ne Okan büyüktür, ne kulüp başkanları, ne taraftar büyüktür, nede diğer oyuncular büyüktür. Bu noktada tek büyük vardır o da Bursaspor’dur. Onun için kimse kimseyi gönderemez. Başarılı olursan herkes seni sırtında taşır. Kötü olursan kendi kendine edersin zaten. Dünyada bir tek torpil geçmeyen meslek vardır o da futboldur. Çok kötü futbolcu olursun, Hoca tarafından torpilli olursun, bir maç oynatır, iki maç oynatır üçüncü maç seyirci gördüğü zaman, seyirci seni çıkartır zaten. Onun için böyle birşeye katılmıyorum. Ama inanılmaz kırgınım. Mesela Özlüce tesislerinin açılışında temeline harcı ben elimle döktüm, o zaman kaptandım ama açıldığından beri daha bir kez gidemedim.
Uğur ÇELİKKOL: Özlüce Tesislerinin açılışına sizi davet etmediler mi?
Okan YILMAZ: Hayır, çağırmadılar. Yapılan çok vefasızlıktır bence. Mesela başka takımlarda oyuncularına sahip çıkıyorlar, Orduspor’da eski oyuncularına sahip çıktıklarını gözlemledim. Ama Bursaspor’da öyle birşey yok. Ben Bursa’da şunu öğrendim; Bursa’da Bursalı olduğun zaman sıkıntı yaşarsın . Burda Bursa’da yabancı olacaksın. Bursalıya sahip çıkmıyor bu kent.Dışardan oyuncu gelsin ve oynasın diye bakıyorlar. Bakın Mustafa Erler, Fatih Şenler olsun Erkan olsun ben olayım hep küfür yedik ve ayrılmak zorunda kaldık, hepte bu isimler faydalı olmuştur Bursaspor’a...
Ama dışardan adam geldiği zaman geliyor parasını tıkır tıkır ödüyorsun sonrada tribünde oturuyor. Sonrada kaybolup gidiyor zaten yazık değil mi?
Kendi değerlerine sahip çıkmıyor bu kent. Bu kentin insanları Vefasız...
Belkide ben çok doğru konuştuğum için, doğrucu olduğum için kimseye eyvallahım olmadığı için zor durumlarda kaldım. Olmazda zaten ben işimi yaparım, işime bakarım. Eyvallahım olsaydı, ortamın adamı olsaydım şu an farklı yerde olabilirdim. Kimseye veremeyecek bir hesabım yok.
Uğur ÇELİKKOL: Sizi en son mayıs ayında (2008) Türkiye Futbol Adamları Derneği Bursa Şubesinin Tayyare Kültür Merkezinde organize ettiği ödül töreninde hatırlayarak davet etmişlerdi ve futbolcu ödüllerinden biri size verilmişti.
Okan YILMAZ: Evet aradılar beni davet ettiler, gittim bende tabi ki neden gitmeyim.Ben yıllarca bu takımda camiada emek vermişim.Tarihinde benim gibi bu camiada top oynayan, gol kralı olmuş, başarılı olmuş kaç futbolcu var? Bende isterim tabi Özlüce tesislerine gideyim, gezeyim. Sonuçta ben ne bu takımda maç sattım, ne taraftara küfrettim, ne formamı yere attım aslanlar gibi mücadele ettim ama nedense bir grup beni bir türlü sevmedi. Onları da hala çözemedim. Benim futbol hayatımda ne kimseyle kavgam oldu, ne kaba konuşmam oldu. Hocalarla problemim olmadı, yönetimle olmadı olsaydı kadro dışı kalırdım, gönderilirdim. 9 sene futbol oynadım.Ama bana küfür eden o insanların bir kısmını da tanıyorum zaten ve onlara inanılmaz kırgınım, bana neden küfrettiklerini de biliyorum; “Bursalı olduğum için” . Ben yabancı bir futbolcu olsaydım, Ankara’dan, İstanbul’dan gelmiş bir futbolcu olsaydım böyle olmazdı, şimdiye kadar heykelim dikilirdi.
Uğur ÇELİKKOL: Özellikle o bir grup taraftara kırgın olduğunu vurguluyorsun diyebilirmiyiz?
Okan YILMAZ: Evet, Bursaspor’a karşı bir kırgınlığım kesinlikle olamaz, bugün hala Bursaspor’a yapabileceğim birşey olsa maddi manevi hemen koşarım. Benim kırgınlığım kişisel. Daha temelini attığım Özlüce tesislerine gidemedim . Okan oralarda göründüğünde laf olmasın, dedikodu olmasın diye gitmedim. Ama bunu artık normal karşılıyorum çünkü Bursanın gerçeği bu, yapısı bu! Sadece futbolda değil iş hayatında arkadaşlıklarda da böyle ...insanlar birbirini, çekemiyorlar, hep bir şey üretene pislik atılıyor, kötü olması isteniyor. Kıskançlık ve fesatlık var. Ben Bursa’da Bursaspor’un başarılı olmasını isteyen bir çoğunluk olduğuna inanmıyorum. Herkes rant peşinde.
Uğur ÇELİKKOL : Bursa’da futbol oynarken Bursaspor taraftarı ile güzel anıların olmadı mı?
Okan YILMAZ: Bir kısım Bursaspor taraftarı ile anlaşamadık biz sadece ama büyük bir kısmı ile hiç bir zaman sorunumuz olmadı çünkü onlara karşı ben ne bir saygısızlık yaptım, ne de yüzlerini, kara çıkaracak bir şey yaptım. Ama özlediğim şeyler var tabi...Bazı insanlar diyor ya Okan başarısız, futbol hayatı bitti vs...ben mesela şu anda şu halimle Bursaspor’da futbol oynuyor olsam 15 golden aşağı düşmem yine. Ben bu şehri tanıdığım için, atmosferini, bildiğim için 3-4 ay antrenmandan sonra hiç sıkıntı olmazdı ama sonuçta artık ülkemizi Avrupa’da temsil edeceğiz.
ERKAN KÖRÜSTAN ÇAĞIRSIN “GÖZÜM KAPALI GELİR OYNARIM”
Uğur ÇELİKKOL: Birlikte oynarken büyük zevk aldığın ve uyum içinde olduğun futbolcu arkadaşın var mıydı?
Okan YILMAZ: Samsunspor’dan gelen Sinan Yeşil vardı, orta saha oyuncusu. Onunla birlikte oynamaktan büyük keyif alıyordum, Müthiş bir uyum içindeydik. Süper bir futbolcuydu.
Uğur ÇELİKKOL: Peki sende iz bırakan yönetici desem?
Okan YILMAZ: Hiç düşünmeden Erkan Körüstan derim. Erkan Körüstan’ın bende çok ayrı bir yeri vardır. Bursaspor’da kaldığım yıllarda bana unutamayacağım fedakarlıklar yapmıştır. Bugün beni yine çağırsa hiç bir şey söylemeden gözüm kapalı gelir oynarım.
"BURSA BASININDA BURSASPOR’UN KÖTÜLÜĞÜNÜ İSTEYEN TEHLİKELİ BIRI VAR"
Uğur ÇELİKKOL: Bursa basını ile bir sorun yaşadın mı?
Okan YILMAZ: Benim gerek Bursasporluluk yıllarımda gerekse futbol hayatımda kimseyle kavgam anlaşmazlığım olmadığı gibi basınla da olmamıştır. Ama Bursa basınında bir isme karşı kinim var. Ben onun Bursaspor’un iyiliğini düşündüğünü ve kendisinin söylediği gibi Bursasporlu olduğuna inanmıyorum. Dışardan gelme olan bu kişi kendini insanlara Bursalıyım diye tanıtarak Bursaspor’a büyük yaralar vermiştir , tehlikeli biridir.
Uğur ÇELİKKOL: Kimdir bu kişi? İsim zikretmeyelim mi?
Okan YILMAZ: Yok hayır isim vermeyelim, önemli değil. Bursaspor’a çok zarar veren bir insan bu. İnsanlara, taraftarlara kendini Bursasporlu diye gösterip, sempati kazanmaya çalışan ama kesinlikle Bursaspor’un başarısını isteyen biri değildir. Geçmiş yıllarda benimle de uğraşmıştı “Bu takımda Mehmet Allar var ama Okan olduğu sürece oynayamaz” demişti. Ama Mehmet Al nerede şimdi? 2.ligte bile oymayamadı. Futbolcuları evine davet edip yemek verirdi, daha çok bildiğim şeyler var ama bende saklı kalsın. Bunları anlatmak paylaşmak Bursaspor’a zarar verir.
Uğur ÇELİKKOL: Bahsettiğiniz kişi halen daha görevde mi? Çalışıyor mu?
Okan YILMAZ: Evet hala daha basında çalışıyor. Giden veya gitmek isteyen futbolcuları televizyonda programda baskı yapardı, lehine güzel şeyler konuşurdu onların. Akşam olur evde birlikte evde yemek yerlerdi. Ama sonra o oyuncu Bursaspor’dan gidince “Vay canım nasıl gidersin “ diye yüklenirdi. Çok ilginç şeyler var önemli değil şu anda, yeter ki Bursaspor iyi olsun, yeri ve zamanı geldiğinde konuşacağım ben bütün bunları. Zaten Bursa basını beni korkusundan canlı yayına çıkarmıyor çok şeyler söylerim diye.
Tabi bununla birlikte hala daha görüştüğüm düğünüme bile davet ettiğim arkadaşlarım var Bursa basınında. Bahsettiğim o kişi hariç hiçbiriyle problemimiz olmadı.
Uğur ÇELİKKOL: Biraz da Milli takım anılarınıza girelim. Milli takımda ilk kez 2003 yılında 2004 Avrupa Şampiyonası Grup Eleme maçında Makedonya’ya karşı forma giymiştiniz.
Okan YILMAZ: Milli takım, her oyuncunun hayalidir. Farklı bir duygudur ve her futbolcuya da nasip olmaz. Bende 2.gol krallığı dönemimde Şenol Güneş zamanında Avrupa Şampiyonası, Avrupa Şampiyonasından sonra Konfederasyon Kupasında Milli Takıma çağrılmıştım zaten o dönemlerde çok büyük çıkış yapmıştım. Yurtdışına transferim bile işte o dönemlerde konuşuluyordu. Konfederasyon kupasında 6 gol atmıştım. Brezilya, Kolombiya, Amerika Kamerun gibi takımlara karşı mücadele etmiştik. O dönem bonservisim elimde, Galatasaray Fenerbahçe, Beşiktaş beni transfer etmek istedi. Fatih Terim beni evine çağırdı gitmedim. Aziz Yıldırım bürosuna çağırdı gitmedim. Yine geldim Bursaspor’a imza attım. Ama takdir insanlarındır.
Hagi’nin olduğu dönemlerde bile hakkımda dedikodu çıkardılar neymiş Hagi’yi ben istememişim ben göndermişim, yahu hiç öyle şey olur mu? Ganea’yı ben göndermişim? Bir futbolcu nasıl olurda bir başkasını gönderir? Aynı ortamı aynı ekmeği paylaşıyorsun, bir futbolcu arkadaşını veya hocasını nasıl gönderebilir? Ama o dönem kulüp yöneticileri de çıkıp bir açıklama yapmadı neden korktular veya korktular mı anlayamadım?
GÜMÜLCİNE’DE BENI BAĞIRLARINA BASTILAR
Uğur ÇELİKKOL: Sevgili Okan, Son olarak Gümülcine maceran nasıl başladı? Nasıl gelişti? Yakında Yunanistan süper liginde oynamaya başlayacaksın.
Okan YILMAZ: Bundan 15-20 gün önce beni tanıyan bir menejer arayarak “Okan, Yunanistan Gümülcine’de bu yıl tarihinde ilk defa 1.lige çıkan bir takım var, orada oynamak istermisin? diye sordu. Bende ona şartlar uygun olursa elbette giderim dedim. Ondan sonra takım ve şehir hakkında araştırma yapmaya başladım. Gümülcine’de kırk bin nüfus, yirmibeşbin Türk, onbeşbin yunan yaşıyor yani dışardaki beş kişiden dördü Türk, aynı bizlerin babaanneleri, anneanneleri gibi insanlar ve daha önce hiç bir Türk futbolcusu oraya gitmemiş. Türk ve Yunanlar arasında zaman zaman soğukluk olduğunu biliyoruz ama orada insanlar beni çok iyi karşıladılar, misafirperverlik gösterdiler. Takım yöneticileriyle karşılıklı oturduk konuştuk, benim geçmişte oynadığım takımlara ve istatistiklerime baktılar. Panthrakikos takımı yöneticilerinin hedeflediği takıma bir Türk futbolcusu kazandırarak şehirdeki Türk nüfusu ve futbolseverleri stadyuma, maçlara çekmek. Kombinelerin yarısı satılmış bitmiş. Eskiden üç bin kişilik stadyumda maçlarını oynarlarken şimdi hemen ilave tribün inşaatı ile seyirci kapasitesini on bin kişiye çıkarıyorlar. Bölgede yaşayan Türk vatandaşlarımız kombinelere büyük ilgi gösteriyorlar. Gümülcine’de bulunan Türk Konsolosu ile tanıştık, gerek o gerekse orada beni karşılayan insanlar, yaşlı amcalar, teyzeler ağlayarak bağırlarına bastılar. Ortam çok güzel, bizim Bursa ‘da kaybetmeye başladığımız insani duygular halen daha orada ön planda, Türkiye’ye hasretlik var, benim antrenmana çıkacağım duyulunca 500 tane Türk geldi antrenman sahasına...ve bu tip olaylar beni etkiledi. Gümülcine’deki Türkiye Konsolosumuz bana “Senin burada başarılı olman Türklerin çok büyük iş yapması demektir, iki ülke halkları arasındaki dostluğada büyük katkın olacaktır dedi.Çok duygulandım, hiç unutamıyorum bu sözleri.
MARSILYA’YA GITMEMEKLE BUYUK HATA YAPTIM
Uğur ÇELİKKOL: 2001 yılında ilk gol kralı olduğunuz dönemde Marsilya’ya transferiniz sözkonusu olmuştu ama sonra o transfer gerçekleşmedi, dedikodular çıkartıldı sizin aleyhinizde...
Okan YILMAZ: O transfer olsaydı belki farklı yerşerde olabilirdim şu anda. O transfer ilk gol kralı olduğum dönemde haziran 2001 de olacaktı ama olmadı. Aslında o transfer benim tamamen Bursaspor sevgimden gerçekleşmedi, ben oraya imza atmıştım ve gitmemek için Bursaspor’a da imza attım. ve sonuçta ben 2 yerede imza atarak ve 1 sene cezayı bile göze aldım.Hakkımda bursadan yani Bursa’dan dedikodular çıkardılar oraya gitmeyeyim diye.Ben Beşiktaş’a gideceğim zamanda buradaki yöneticiler Beşiktaş’ı arayıp beni Beşiktaş yöneticilerine kötülemişti. Marsilya transferinde yaptığım hiç birşey için pişman değilim.
Uğur ÇELİKKOL: Yunanistan süper liginde zorlu takımlar seni bekliyor, o takımlarla oynarken neler hissedeceksin?
Okan YILMAZ: Sonuç olarak Avrupa’da futbol oynuyor olacağım ve futbol misyonumu Avrupa’da tamamlamak istiyorum. Marsilya’ya gitmemekle hata yaptım, aynı hatayı bir daha yapmak istemedim. Marsilya’ya gitseydim belki şartlar daha farklı olacaktı. Panthrakikos ‘ta görev yaparken mücadele edeceğim, etmek istediğim takımlar Avrupa’nın önemli takımları AEK, Panathinaikos, Olympiakos hepsi Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ayarında takımlar, elbette bir İngiltere, İspanya, Almanya ligiyle aynı tutamayız ama inşallah başarılı olurum, bana güvenenlerin yüzünü kara çıkarmam, Avrupa’da uzun yıllar futbol oynarım, kariyerime bir Avrupa takımı daha katarım ve misyonumu orada tamamlarım. Tümer mesele ikinci yarı oraya gitti ve Larissa’da orta sahada oynamasına rağmen 8 tane gol attı. Bursaspor’da oynarken yaptıklarımın ve başarımın %50 sini orada gerçekleştirirsem belki orada daha farklı yere gelebilirim. Sonuçta burada futbola yıllarımı verdim.
Uğur ÇELİKKOL: Gümülcine’de hedefin nedir?
Okan YILMAZ: Gümülcine’ye gitmeden şunu tahmin edebiliyorum; Bursa’daki eski güzel yıllarımı orada yaşayabilirim. Çünkü oradaki arkadaşlık, misafirperverlik ve milli gurur bana çok farklı duygular yaşatacak.Maddi anlamda da çok büyük bir beklentim yok.Öncelikli hedefim kariyerime bir Avrupa takımı eklemek.
YUNANISTAN’DA FUTBOLCU RAHAT
Orada ister futbolcu olun ister başka biri dedikodu diye bir şey olmadığını gözlemledim, insanların rahat olduğunu ve diyaloğa açık olduğunu gördüm. Benimle antrenmana, stadyuma gelip röportaj yapıyorlar muhabirler bayan veya erkek farketmez ve akşama aynı kişilerle bir cafede oturup karşılıklı sohbet ederek kahve içebiliyorsunuz. Belediye başkanı bisikletle geziyor, selam veriyor, Vali antrenmana gelerek futbolcularla top oynuyor. Burada böyle bir şey görmek neredeyse imkansız. Sonuçta oraya gideceğim ve göreceğim, elimden geleni yaparak orada başarılı olacağım inşallah.”
Uğur ÇELİKKOL: Görünen o ki futbolculuk hayatını Avrupa’da tamamlamak niyetindesin peki futbolu bıraktıktan sonra , futbolla ilgili bir iş yapmak niyet,in demisin? Teknik adamlık, menejerlik, köşe yazarlığı gibi?
Okan YILMAZ: Hayır düşünmüyorum. Bana göre zor bir meslek. Futbolculuk belki neyse ama Teknik adamlık konusuna sıcak bakmıyorum çünkü insanın kişiliği karakteri değişiyor. Futbolcuya başka, yöneticiye başka, basına başka konuşman gerekiyor . Benim yapabileceğim birşey değil bu. Böyle birşey olursam da ömrüm fazla uzun sürmez. En başta basınla anlaşamam zaten , futbolcuma laf söyletmem, korurum ve onlarla ilgili yapılan haberlere müdahale ederim vs. derken barınamam.
Uğur ÇELİKKOL: Bursaspor.net ziyaretçilerine ve Bursaspor taraftarlarına vermek istediğiniz bir mesajınız varmı? Son olarak söz sizin...
Okan YILMAZ: Gerek Bursaspor kulübünün internet sitesine gerek sizin siteniz Bursaspor.net’e veya başka bazı taraftar sitelerine bende zaman zaman giriyorum, bakıyorum. İnsanların başkaları hakkında çok gereksiz ve ön yargılı yorumlar yazdıklarına tanık oldum. Mesela beni sadece sahada futbol oynarken gören bir insan benim iç dünyamı ne kadar bilebilir? Ben dışardan çok sevimsiz görünen bir insan olabilirim ama iç dünyam farklıdır. Bence yapılan eleştiriler kime karşı olursa olsun dozunda, yerinde usluplu olmalıdır ki dikkate alınsın, saygı duyulsun.
Ben bu röportajda da içimden geleni ve doğruları söyledim, isterdim ki canlı yayında televizyonda olsun ama senin aracılığınla oldu ilk defa, sağolasın.
Hayatımda kimseye eyvallahım olmadı, yağcılık yapmadım, dik bir duruş sergiledim, doğru ve dürüst oldum benim içinde hayatta ki en önemli kriterler bunlardır. İnternet sitelerine veya başka platformlara yazı yazanlar başkasının ağzıyla oradan burdan duyduklarıyla değil, kendi gördükleriyle, yaşadıklarıyla yazsınlar. Ben yağcılık yapan biri olsaydım Bursaspor’da geri döneyim diye hep gündem yaratırdım. Daha Özlüce tesislerine gitmedim, kimseden bir beklentimde olmadı. Bu güzel röportaj için sana ve Bursaspor.net’e teşekkür ederim.
Uğur ÇELİKKOL: Biz teşekkür ederiz, Gümülcine’de başarılar dileriz, sizin oradaki başarılarınızı zevkle takip edeceğiz.
Röportaj ve Fotoğraflar: Uğur ÇELİKKOL
Yer: Yıldırım-Bursa
Röportaj düzenleme ve bant çözümü: Uğur ÇELİKKOL
Tarih: 11 Temmuz 2008
Bursaspor.net Temmuz 2008