Futbol Bu Yüzden Güzel Her şey ne kadar da güzel başlamıştı Antalya'da… Önce Pancu, ardından Sumulikoski…(Bu arada Sumulikoski ismini doğru yazdığıma dikkatiniz çekerim. Anlı şanlı, yılların sunucularını Sumulikoski ve Frasineanu isimlerini söylemeye çalışırken komik durumlara düştüklerini gördükçe üzülüyorum) Maçın sonunda nerelere geleceğimizin hayallerini kurarken, bir de baktık ki hayallerimizin her biri kâbus olmuş peşimizden kovalıyor.
Her zaman zordur Antalya deplasmanları. Puan orada adeta aslanın ağzından alınır. Her şey iyi güzel de, 2-0 da iyi bir avantajdı doğrusu. Niye yitirildi? Nasıl yitirildi? Bu soruların cevabını vermesi gereken kişiler, umarım verirler. Cumhur Bozacı o kartı neden gördü? Ömer Çatkıç o topu nasıl içeri attı? Bunlar çok önemli… Ama daha da önemlisi: "İki tane at, üstüne yat" ideolojisi iflas mı etmiştir? Bence asıl sorun bu noktadır. Futbolcu kırmızı kart görür. Kalecinin iyisi biraz da sakardır. Ama futbol anlayışının, sistemin özrü olmaz. Geçen yıl şampiyon olurken bir yığın maçı tek farkla kazanan anlayış, Süper Lig'de pek işlemez. Bundan sonra da işlemeyecektir. Günümüzün futbolunda her şey, her an değişebilir. Yirmi beş dakikada avantaj yakalarım. Kalan altmış beş dakikada da bu avantajı korumaya çalışırım demek, sizi her zaman başarıya taşımaz. Ve hatta bu ligde çoğunlukla taşımayacaktır. Yakaladın mı, Manisaspor örneğinde olduğu gibi, beş tane atacaksın… Atmaz da skoru korumaya çalışırsan ne olur? Bazen skoru korursun, ama bazen de böyle hüsranlar yaşarsın.
Hele karşınızda Yılmaz Vural gibi yenilgiyi asla kabul etmeyen bir kafa yapısı varsa, skoru korumak sanıldığından daha da zordur. Onun çalıştırdığı bir takımla oynarken bileceksiniz ki; koşullar ne olursa olsun pes etmez. Kötü bir sonucu kabullenmez. Yılmaz Vural'ı yakaladığınızda beş tane atacaksınız. İki atar da "bu kadar yeter" derseniz, o da işte böyle üç tane atar.
Cumhur Bozacı atılmasa, Ömer Çatkıç o golü yemese diyebilirsiniz. Hatta golleri "şaka gibi iki gol" diye eleştirebilirsiniz. Ancak şu gerçeği de göz ardı edemezsiniz. Futbol oyununda oyuncular ve kurallar olduğu sürece; oyuncular hata yapacak, kural ihlalleri cezalandırılacaktır. Bu hataları yapan oyuncuları eleştirmek de bir yöntemdir ve gereklidir. Ancak futbol anlayışınızın sebep olduğu sonuçları da göz ardı etmemeniz gerekir. Bence her şeyden önemlisi de budur. Unutmayınız ki: Su testisi suyolunda kırılır.
Her şey bir yana… Aslında Cumartesi akşamı futbol oyununun bir güzelliğini yaşadık. Skordaki böylesine oynaklıklar, futbolun güzel yüzünü oluşturur. İki farklı öne geçtiğiniz maçı yitirmek hiç de hoş değil. Ama bir de olayın diğer tarafına bakalım: İki farklı geriye düştüğün maçı kazanıyorsun. Bundan daha iyisi Şam'da kayısı… Değil mi? Unutanlara Bursa'daki 4-2'lik Rize maçını anımsatalım. İşin kaybeden tarafı olunca kâbus, kazanan taraf içinse büyük mutluluk… Bu da işin paranoyak tarafı… Ama kim ne derse desin futbolu çekici yapan, kitlelere bu kadar sevdiren de bu yanıdır. Hem Bursaspor'lu olup hem de bu durumdan keyif alabilmek kolay bir şey değil tabii. Ama Antalyasporluları da kutlayıp alkışlamak gerek.
Söz Antalyalı dostlarımıza gelmişken: O olaylar, o güzel şehre hiç yakışmadı. O küfürler, o parçalanan koltuklar… Hiç olmadı.
Bir de Yılmaz Vural protesto edilmiş ki o noktayı hiç anlayamadım: Bir önceki sezon Lig A'dan düşmemeye oynamış bir takımı almış, Süper Lig'e taşımış. Orada da iyi oynayan bir takım kurmuş. Hiç bir başarı cezasız kalmaz. Kalmamalı da zaten. Lig A'da sürünmek Süper Lig'de oynamaktan daha mı iyi? Yılmaz Vural adına üzüldüm.
Artık umutlarımızı bir sonraki haftaya taşımaktan başka yapacak bir şeyimiz yok. Sivas maçını kazanarak yaralarımızı saracağız. Ancak bir daha böylesi hüsranlar yaşamak istemiyorsak küçük avantajları korumanın değil, maçı kazanmanın yollarını bulmalıyız.
18.09.2006 16:59:54, Tonguç Akkuş
Bu yazı 3946
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.