İstikrar Konusu
İstikrar deyince ilk akla gelen takım Bursaspor değildir. İki hafta öncesinin iki “sürpriz” takımını karşı karşıya getiren maçta gülen, ev sahibi Konyaspor oldu. Bizim ise bir kez daha fiyakamız bozuldu. Yine kendimize bir statü sağlamak üzere iken, eşiğinden dönüverdik. Demek ki bu sezonu uçlarda yaşayacağız. Başarıda istikrarı yakalayabilmek, şimdilik ham hayal olarak gözüküyor.
Ancak, Antalya ve Sivas maçlarının ardından futbol oynamamakla eleştirdiğimiz takımımızı, bu kez futbolsuzlukla eleştirmiyoruz. Sahaya çıkıp mücadele eden, yardımlaşan, maçı kazanmak için canını dişine takan futbolcuları kutluyoruz. İşte Bursaspor taraftarının Bursasporlu oyunculardan beklediği budur. Sahaya çıkıp mücadele edin, formanızın hakkını verin. Bazen bu uğraşılar sonuç vermeyebilir. Sorun değil. Bir gün verecektir. Zaten dedik ya Bursaspor bir “istikrar abidesi” değildir. Futbolun üç sonuçlu bir oyun olduğunu, futbolun adil bir oyun olmadığını bilen bir taraftar topluluğuyuz. Hatta bu gerçeği bizden daha iyi bilen yoktur. Bu yüzden karalar bağlamaya gerek yok. Takımın sahada sergilediği mücadele bizim için yeterlidir. İki üç maçta bir yengi bizi mutlu etmeye yeter. Bir de, küme düşme mücadelesinin dışında kalırsak çok iyi olur.
Hava koşullarının bu kadar sert olduğu, mücadelenin üst düzeyde verildiği bu maçta, yalnızca tek oyuncu değişikliği ile yetinilmesini de eleştirmeden geçemeyeceğim. Raşit Çetiner eleştirilmekten pek hoşlanmaz. Ama emeğini sergileyerek hayatını kazanan insanların olumlu ya da olumsuz eleştiri almaması da düşünülemez. Bu yüzden, Raşit Çetiner bildiğini yapmaya devam etsin, ama eleştirilere de kulağını tıkamasın.
Söz Raşit Çetiner’e gelmişken devam edelim. Bursaspor yeni bir kadro kurarak yola çıktı. Yeni kurulan kadronun gerçek oyununu bulabilmesi için zamana gereksinim duyulduğu bir gerçektir. Bu bir süreçtir ve yaşanacaktır. Bu süreç yaşanırken pek çok aksayan yön olacağı için, eleştiriler de (doğal olarak) olacaktır. Eleştirilerin olması, Raşit Çetiner’in yetersiz olduğu, anlamına gelmesin. Kişisel görüşüm, Raşit Çetiner’in sözleşmesinin beş yıl daha uzatılmasından yanadır. Bu da yetmez: Beş yıllık hedefler doğrultusunda her yılın transferinin yapılacağının garantisi de verilmelidir. Ama bütün bunlar Raşit Çetiner’i “eleştirilemez” konumuna getirmez. Emeğini stadyumlarda, sahnelerde, televizyonlarda sergileyen insanlar eleştirileceklerdir. Ve hatta eleştirilmelidirler. İşin doğrusu da budur.
Vestel Manisa
Bursaspor Sitesinde Bursaspor’u yazıyoruz. Ama bu Vestel Manisa gerçeğini göz ardı etmemizi gerektirmez. İlk dokuz maçlık bölümde ortaya koydukları başarı tablosu her türlü övgü sözcüğünün ötesinde. Dokuz maçta elde edilen yedi yengi ve iki beraberlik sonucu elde edilen yirmi üç puan olağanüstü. Unutanlara anımsatalım: Geçen yıl Lig A’da şampiyon olan Bursaspor ilk dokuz haftayı aynı puanda geçmişti. Bu bile Manisa’nın ne kadar başarılı bir sezon yaşadığını kanıtlamaya yeter. Umarım Manisa bu yılı şampiyon olarak tamamlamayı başarır. Ancak, geçmiş yıllarda Gençlerbirliği, Gaziantep takımlarının başına gelenler, bir sürü soruyu da beraberinde getiriyor? Ben yalnızca birini sorayım: Nereye kadar? Sorunun yanıtı “sonuna kadar” değilse, alınacak çok yolumuz, yapacak çok işimiz var demektir. Umarım temiz bir lig oynanır da, Manisa şampiyonluğa ulaşamasa bile, saha dışı faktörler yüzünden kamuoyu vicdanı rahatsız olmaz.
Önümüzdeki Hafta
Yitirilen her maçtan sonra söylediğimiz gibi önümüzdeki haftaya bakalım. Ankaraspor, Aykut Kocaman ile bir çıkış yakaladı. Bursa’ya gelen her takımın yaptığı gibi oyunu kilitleyip önce beraberliği kurtarıp sonra da galip gelmenin yollarını arayacaklardır. Bu da oyunun başlarında, Bursaspor’u oyunun hâkimi gibi gösterecektir. Umarız gelen goller seyircisiz oynanacak bu maçı kayıpsız atlatmamızı sağlar.
Ve umalım ki, bu maçın seyircisiz oynanması, Türkiye Futbol Federasyonu'nun Bursaspor’a yaptığı son adaletsizlik olsun. Ve standartlar ona, buna göre değil, herkese göre aynı uygulansın.
Ankara, 16 Ekim 2006
