Doğrusu bu ya, hiç umudum yoktu bu maçtan… Radyo başında ezilip büzülmek istemediğim için koşu saatimi, maçın saatine denk getirdim. Olay TV ekranının sağ üst köşesinde (Kayseri:0 Bursa:0) yazısı belirir belirmez, doğru Orhan Şeref Apak Spor tesislerinin yolunu tuttum. Orası neresi mi diyorsanız? Ankara'yı bilenler için söyleyeyim: Anıt Kabir'in tam karşısı. Bizim evden orası yürüyerek on iki dakika sürüyor. Yirmi dakika kadar da ısındım: Etti 32 dakika. Ardından beş bin metre koştum. Koşum yirmi dört dakika elli saniye sürdü. Sonrasında yirmi dakika esnetme, germe hareketleri ve on iki dakika eve dönüş. Eder doksan dakika. Eve geldim. Maçın yaklaşık son on beş dakikası oynanıyor. Olay T V ekranının sağ üst köşesine baktım. (Kayseri :2 Bursa :0) yazısını gördüm. İyi ki koşuya gitmişim diye düşündüm. Duşa girdim. Beşiktaş - Sakarya maçını izlerken alt yazıdan maçın iki-sıfır bittiğini öğrendim. Maça ilişkin detayları sonradan öğrendim. İki serbest atıştan iki gol yemişiz. Gollerin her ikisini de ikinci yarıda yemişiz. Takım ikinci yarıda yoruluyor demek ki… Hocam beş bin metreyi yirmi dört dakika elli saniyede koşabilecek kaç tane futbolcun var elinde? Sorun yoksa bu noktada mı? Sporcuların (yoksa futbolcuların mı demeliydim?) kondisyon eksikliği mi var? Maçın ikinci yarılarını oynayamaz olduk. Hafta içinde izlediğimiz Galatasaray maçında da aynı şey olmamış mıydı?
Sevgili Hocam, şimdi öyle bir noktaya geldik ki artık konumun tartışılmaya başlanacak. Korkunun ecele hiçbir faydasının olmadığını anlamaktan başka çaremiz yok. Takımı geriye yaslamaktan artık vazgeç. Oyunu bu kadar geride kabul edip çabuk atağa çıkabilmek olanaksız. Bunu artık görmen gerek. Ayrıca bu tarz oyunun santrforu Zafer Biryol olamaz. Zafer Biryol ceza sahasına gidene kadar rakip defans dizilişini tamamlıyor. Bu oyun biçiminde çok hızlı hücumculara gereksinim var. O da bizde yok. Öyleyse oyunu daha önde kabul etmeli, topa ve rakibe daha önde basmalısın. Elinde bunu yapacak oyuncuların var. Benden söylemesi. Bu hafta sonu Manisa maçından alınabilecek kötü bir sonuç, konumunu tartışmalı duruma sokar.
Bütün bunları söylerken takımda bir hoca değişikliğinden yana olduğum anlaşılmasın. Şu aşamada yapılacak hoca veya yönetim değişikliği felaketimiz olur. Raşit Çetiner daha beş yıl bu takımın başında kalmalıdır. Gün kenetlenme zamanıdır. Bursasporluyum diyen herkes, Bursasporluyum diyen herkesle, dayanışma içinde olmalı; biri, diğerini sahiplenmelidir. Aksi bir durumu düşünmek bile istemiyorum ama en zor durumda kalan, Bursaspor olur. Bunu da kimse istemez.
Bu arada yönetimin ve teknik ekibin yanlışlarını düzeltme eğilimine girmeleri çok önemlidir. Raşit Hoca oyunu çok geride kabul etmekten vazgeçmeli, yönetim de galibiyetleri bazı taraftarlara hediye etme tuhaflığından vazgeçmelidir. Çünkü o zaman da bazı taraftarlar yenilgileri kime hediye ettiğinizi sorma hakkına sahip olurlar. Bunlar yanlış işler. Bu yanlışlardan önce yönetim dönmeli…
Ne zaman istikrarda başarılı olabileceğiz? Bunu çok merak ediyorum.
Ankara, 30 Ekim 2006
30.10.2006 11:02:06, Tonguç Akkuş
Bu yazı 3932
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.