Bu işler yapanın yanına kar kalmamalıydı. Bütün çabamız, iki yıl önce sistemin kesemediği cezayı kendimiz kesebilmek içindi. Şehir olarak bu maça yoğunlaşmıştık. İstanbul’da alınacak bir galibiyet her şeyi unutturmayacaktı ama bize de hiçbir suçun cezasız kalmayacağı konusunda bir umut ışığı verecekti. Diyebilecektik ki: Düzen senin yanında olabilir, sistem senin yaptıklarını görmezden gelebilir. Ama bak gördün mü? Senin cezanı geldik ve kendi evinde kestik. Olmadı. Hesap Bursa’ya kaldı. Demek ki haklı olmak yeterli değilmiş. İyi olmak da yetmiyormuş. Aslolan güçlü olabilmekmiş. Bize böyle öğretilmemişti. İyiler her zaman kazanır diyenler doğruyu söylemiyormuş. Güçlüler her zaman kazanırmış... İyi, ahlaklı ve dürüst olmak çok önemli. Ama bütün bunlardan daha önemlisi güçlü olmak ve güçlü kalabilmektir.

Bursaspor maça çok iyi başladı. Maç boyunca da çok iyi mücadele etti. Futbolcularımız maç boyunca ellerinden geleni yaptılar. Daha fazla gol de atabilirlerdi. Gerek şanssızlık, gerek cesaretsizlik daha fazla gol atmamızı engelleyen faktörlerdi. Kaleci Runje’nin de kaleci olduğunu hatırlaması ve hatasız bir oyun sergilemesi de bizim için en büyük şanssızlıktı. Maçın ikinci yarısına başlarken Beşiktaş’ın yaptığı oyuncu ve sistem değişikliklerini algılayamamamız pahalıya maloldu. Adam paylaşımında yapılan iki pozisyon hatası iki golle sonuçlandı. Üçüncü gol için ise söylenecek söz yok. Yenilmemek için bütün riskler göze alınmalıydı. Bu aşamada, bütün riskleri göze alan Engin İpekoğlu’nu kutlamak gerek. Elinde ne kadar hücumcu varsa oyuna sürdü. Her şeye rağmen beraberliği yakalamanın hatta öne geçmenin şanslarını da yakaladık. Olmadı. Yapılması gereken her şeyi yapmış olmanın ferahlığını yaşamak da üzüntümüzü biraz da olsa hafifletiyor.

Bu arada geçen haftaki yazımıza birçok Beşiktaşlıdan tepkiler aldık. Bazıları olgunlukla ve takımlarını koruma içgüdüsüyle doğru bildiklerini yazmışlar. Pek çoğunu saygıyla karşılıyorum. Her ne kadar yazdıklarıma katılmasalar da satır aralarından bize hak verdiklerini sezmek mümkün. Tutkuyla bağlı oldukları takımı savunmalarını da doğal karşılıyorum. Doğal karşılamadığım şey bazılarının yalnızca küfür etmeleri… Küfür demişken: Maç boyunca Bursa’ya ve Bursaspor’a küfür edenlerin ne ceza alacaklarını da merak ediyorum. Umarım, sistem bunun cezasını keser de bu iş de seyircilere bırakılmaz.

Bursaspor iyi yolda… Bazen sonuçlar kötü olsa bile, üzerinde yürüdüğümüz yol bizi çok iyi yerlere götürecek. Sahaya futbol oynamak için çıkan ve oynadığı futboldan zevk alan futbolcularımız her türlü övgüyü hak ediyorlar. Onlara bu cesareti aşılayan kenar yönetimini de ayrıca kutlamak gerek. Son dört haftada bu futbol anlayışını sahaya yansıtan Bursaspor, Trabzonspor’dan da istediğini alabilecek güce sahiptir. Kazanmak için güç gerekliyse: Trabzonspor’u yenecek güç bizde var. Yeter ki o gücü sahaya yansıtabilelim.

 Tonguç AKKUŞ

Ankara, 27 Kasım 2006