Bursaspor sahaya koyduğu mücadele azmi ile Süper Lig’deki her takımı her maçta zorluyor. Sahaya çıkan tüm futbolcular, futbol oynama bilinci ile rakiplerine sahayı dar ediyorlar. Bursaspor her şeyi ile artık bir takım olmuş. Herkes birbirinin nerede ne yaptığını, ne kadar ne yapabileceğini biliyor. Saha içinde yardımlaşma üst düzeyde. Takım olmanın sağladığı bilinçle herkes birbirinin yardımına koşuyor. Boş alanlar kullanılması gerektiği gibi kullanılıyor. Durum böyle olunca da sahaya futbol izlemeye gelen seyirci, sergilenen oyundan memnun oluyor.
Dün Ankara’da da böyle oldu. Maçın başlamasıyla birlikte oyunun hâkimi olan Bursaspor, yakaladığı çok net pozisyonlardan Burak, Cumhur ve Sinan ile gol çıkartamadı. Bu arada on dakikalığına oyunun kontrolünü eline geçiren Ankaragücü, Bursaspor savunmasında yapılan diziliş hatasını da iyi değerlendirince topu ağlarımızda görüverdik. Ama futbolcular ve Bursaspor seyircisi, hiçbir zaman bu maçın yitirildiğini düşünmedi. Oyunun ve tribünlerin kontrolü sürekli olarak Bursaspor’daydı. Oyunun temposunu sürekli Bursaspor belirledi. Oyunu rakip sahaya yıkamadığı zamanlarda bile orta sahada gereken direnci gösterdi.
Kaleci Ömer Çatkıç yan toplarda her defasında yüreğimizi ağzımıza getirdi. Önden gelen toplarda ise son derece başarılıydı. Ancak topu oyuna sokarken sürekli hata yaptı. Ve bu hataları maç boyunca sürdürdü. Onun gibi tecrübeli bir kalecinin, topu oyuna sokarken bunca sıkıntıyı yaşamasına ve yaşatmasına bir anlama veremediğimi belirtmek zorundayım.
Egemen Korkmaz ve İsmail Güldüren (zaman zaman ilk müdahalelerde aksasalar da) defansın ortasında güven verdiler. Solda Volkan Bekiroğlu, ve Frasineanu üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiler. Yaptıkları kanat organizasyonlarıyla, Bursaspor’un kanat akınlarının yönlendirdiler. Sağ kanat da ise Veli Acar aksayınca bütün yük Hasan Yiğit’in üzerine bindi. Bu ise Hasan Yiğit’in daha çok savunmada kalmasına ve sağ kanat hücum organizasyonlarının aksamasına yol açtı. Veli Acar gibi bir futbolcunun kendine tanınan şansları daha iyi kullanması gerektiğini düşünüyorum. Sırtına giydiği formanın hakkını verebilmek için çabalamalı ve kendine güvenenleri utandırmamalı.
Sumulikoski sahada pek görünmedi ama her ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıktı. Yerine giren Mattheus ise hücumda hareketlenme sağlayarak bu maçtan puan çıkarılmasında etkili oldu. Sinan Kaloğlu yine her zamanki gibiydi. An geldi Ankaragücü savunmasını hallaç pamuğu gibi attı. Ve yine her zamanki gibi bol gol pozisyonu üretti. Bir de gol atsa tam süper olacaktı. Ama olmadı. Burak Akdiş zaman zaman etkili oldu. Etkili olduğu pozisyonlarda da ağır kaldı. Yerine giren Pancu ise hücumda aldığı topları rakip sahada tutarak etkili olmaya çalıştı.
Cumhur Bozacı’ya ise ayrı bir paragraf açılması kanısındayım. Aslında o, Bursaspor’un en başarılı futbolcusu olarak göze çarptı. Rakip atakların önlenmesinde ilk araya giren futbolcu hep o idi. Uğraştı, didindi. Pozisyon bozdu, rahatsız etti, baskı yaptı. Bütün bunlardan arta kalan vakitlerinde de hücuma çıktı. Neredeyse golünü de atacaktı ama gününde olan kaleci Serkan, buna izin vermedi. Düne kadar Cumhur Bozacı’nın eleştiriliyor olmasına bir anlama veremiyordum, artık hiç anlam veremiyorum. Takımın bütün orta saha yükünü omuzlayan Cumhur Bozacı her türlü takdiri hak etmiştir. Bana inanamayanlar Cumhur Bozacı’nın oynamadığı Erciyes(2-4), Sivas(1-3) ve kırmızı kart gördüğü Antalya(3-2) maçlarını gözlerinin önüne getirsinler. Ve sonra da Sezar’ın hakkını Sezar’a versinler. Cumhur Bozacı, son yıllarda Bursaspor’a gelmiş en faydalı oyuncudur.
Soğuk havaya rağmen Ankara’ya akın eden Bursaspor taraftarı ise maçın ve haftanın yıldızıydı. Saatli kale arkasında kendine ayrılan yerde yerini alan iki bin civarındaki Bursaspor taraftarı, gerçekten muhteşemdi. İlk altı dakika dışında bir an bile susmadı. Sürekli takıma destek verirken nefis bir gösteri sundular. Maçtan önce Ankaragücü taraftarları ile Anıt Kabir’i ziyarete gittiler. Maç sırasında Ankaragücü taraftarları ile el ele, kol kola bir maç izleyerek, örneği görülmemiş bir dayanışma sergilediler.
Dün, Ankara 19 Mayıs Stadında Bursasporlu ve Ankaragüçlü olmanın onurunu hep birlikte yaşadık.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 29 Ocak 2007
