Anladım ki Bursalı ve Bursasporlu olma olgularında bile çok büyük farklar var. Her ikisini de üst üste getirip çakıştırabilmek bile büyük maharet gerektiriyor. Bursa’yı sevmek ile Bursaspor’u sevmenin bir arada olmasını bile sağlayabilmek çok güç. Bu ikisini birlikte sevebilmeyi beceren insan sayısı o kadar az ki… Kent merkezine otel ve iş merkezi yapılmasına karşı çıkmanız bile Bursaspor düşmanlığı ile suçlanmanıza yol açabiliyor.
Yeşil Bursa artık yeterince yeşil değil. Yeşil Bursa artık eski Bursa değil. Bursa artık eski Bursa da değil. Zaten artık eski yeşil Bursa’yı da aramıyoruz. Çünkü bulamayacağımızı çok iyi biliyoruz. Tamam, hepsi doğru da… Her şeye rağmen Bursa’ya sahip çıkmamız gerekmez mi? Bursa eski Bursa değil diye her şeyi topluca yok etmemiz mi gerekiyor? Elimizde eski Bursa’dan ne kaldı ki? Emir Sultan, Muradiye, Yeşil, Heykel Önü, Altıparmak, Çekirge… Hepsi de tek hat üzerinde zaten. Sahip çıkıp korumamız gereken de topu topu zaten bu. Yeşil Bursa’mın yeşilini, eski Bursa’nın güzelliğini istemekten vazgeçtim. Geri kalanlar bari olduğu yerde kalsın. Sekiz kilometre uzunluğunda, bin metre genişliğinde; hepsi hepsi sekiz bilemediniz on kilometrekarelik bir alandan artık rant heveslerimizi, bencil hırslarımızı çeksek daha iyi olmaz mı?
Bursa’nın, Bursaspor’un yeni bir stada gereksinimi olabilir. Bu stat Panayır’a (Buttim) da yapılabilir. Ya da başka bir yere… Aslında konu bu da değil. Bütün bunlar tartışılabilir. Ve hatta mutlaka tartışılmalıdır. Tartışılmazsa, asıl büyük hata o zaman yapılmış olur. Ancak; Bursa’ya, Bursaspor’a bir stat yapmanın yolu şehir merkezini iyice yaşanmaz hale getirmekten mi geçmektedir? Bu konu her şeyden önemlidir. Başka Bursa yok. Yarın, bugünleri aramak istemiyorsak, yaşadığımız şehir hakkında daha duyarlı olmamız gerek.
Atatürk stadının yerinin şehir içinde yeşil alan olarak değerlendirilmesini isteyenlere “Yeşil isteyen Uludağ’a gitsin” aymazlığı ve duyarsızlığı ile yanıt vermek en hafif deyimiyle hiç şık olmamaktadır ki böyle bir görüşle oturup konuşabilmek bile mümkün değildir.
Benim görüşüme göre Atatürk Stadı bulunduğu yere yeniden yapılmalıdır. Her sezonda bir tribün yenilenerek ve stat bugünkü zemininden birkaç metre daha alta indirilerek yapılabilir. Stadın kapasitesi de böylelikle otuz- otuz beş binlere ulaşabilir. Bunun önündeki tek eksik kaynak yokluğu ise acele etmeye ne gerek var ki? Bugün yapılmaz ise yarın yapılabilir. Biz Bursalılar ve Bursasporlular hiç kimsenin rant kaygılarına ortak olmak zorunda değiliz… Hele de bu kaygılara alet olmamız hiç düşünülmemeli bile.
Stadın şu anki eksiklikleri ise söz konusu olan, çok kolay giderilebilir. Tuvaletler çok kötü durumda. Direkler sorun. Evet, hepsi doğru… Ama çözümleri çok kolay... Bu eksiklikler giderilmiyorsa, ardında kötü niyet aramak gerekir. İnsanların Buttim stat projesini desteklemeleri için, bu aksaklıkların kasıtlı olarak giderilmemiş olması olasılığı bile beni derinden kaygılandırıyor.
Herkesi Bursalılığın ve Bursasporluluğun onurunu yaşamaya davet ediyorum.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 14 Haziran 2007