Böyle Olmaz
Futbol genç yaşlarda yapılabilen bir spordur. Dolayısıyla sahada futbol oynayabilen kimseler, son yıllarda futbol oynama yaşı orta yaşlara doğru geldiyse bile, genç insanlardır. En azından şunu da söyleyebiliriz: Orta yaşlarında halen futbol oynamakta olan kişiler bile çocuk ve genç yaşlardan itibaren futbol sahalarında kişilik geliştirmiş kimselerdir. Futbol sahalarında futbol oynayan kişilerin çok farklı kişilikleri ve hassasiyetleri vardır. Bu yazdıklarımı en iyi bilmesi gereken kişiler de kulüp yöneticileri ve teknik adamlardır.
Futbolcu hassastır. Futbolcu delikanlıdır. Futbolcu kendisine sahip çıkan hocası için elinden gelen herşeyi yapar. Kendine sahip çıkmayan yönetici ve antrenörü için ise serçe parmağını kıpırdatmaz. Futbolcu, kötü gününde kendisine sahip çıkan yönetici ve antrenör ister.
Yok efendim taç atılırken adamını alması gereken kişi adamını kaçırmışmış. İşte efendim topa önde basması gereken oyuncu görevini yapmamışmış. Sonra şans verdiği genç oyuncular bu şanslarını kullanmamak için ellerinden geleni yapıyorlarmış.
Ayaküstü demeç verirsen, her uzatılan mikrofona bir şeyler söyleme zorunluluğunu hissedersen, futbolcunun arkasında durmazsan, üstüne üstlük ilk fırsatda futbolcunu satarsan, takımın oyuncu kalitesinin iyi olmadığını sürekli vurgularsan: Olacağı işte budur. Futbolcun da senin için mücadele bile etmez.
Sonra bir de diyorsun ki “bu takımın fizik gücü, kondisyonu iyi değil”, “bu takımın yabancıları iyi değil”. İyi güzel de sen Bursaspor’un başına ne için geldin hocam? Silah zoruyla mı Bursaspor’a teknik direktör oldun? Bu takımın yabancılarının tam bir fiyasko olduğunu sağır sultan bile duydu hocam. Takımının kondisyonunun iyi olmadığını ben tribünden, televizyondan gördüm hocam. Sen bunları Bursaspor’un başına geçtikten sonra mı gördün? Bütün bunları bile bile birşeyler yapabileceksen takımın başına geçseydin. Böyle yapmayacak idiysen niye görevi kabul ettin hocam?
Senden beklediğimiz sürekli yakınma, şikayet halinde olman değildir. Senden beklediğimiz bugünün koşulları içinde Bursaspor’u bir yerlere taşıyabilmendir. Bunu yapamayacaksan ne bize zaman kaybettir ne de kendine.
Psikolojik Destek
Bir kaç ay önce, çöküş henüz başlamışken takımın genç oyuncuları için mentör gerekliliği uyarısında bulunmuştum. Bu önerimi artık şiddetle savunuyorum. Sevgili Bursaspor kulübü yöneticileri görmüyor musunuz? Bu takımın çok acilen bir psikolojik desteğe ihtiyacı var. Bursa gibi her konuda yüksek potansiyele sahip bir şehir, futbol takımının oyuncularına gereksinim duyduğu bu desteği sağlamalıdır.
İsim vermek istemiyorum. Bursasporlu genç bir oyuncunun yeni araba almasına bile izin verilmiyor. Neymiş şımarırmış.. Kızlarla ilişkiye girmemesi ve gece hayatına düşmemesi için üzerinde baskı kuruluyormuş. Yahu genç bir adama bunu nasıl yaparsınız? Nasıl anlatırsınız? Kendine bir araba bile alamayacaksa, Bir kızla sarmaş dolaş olup elini tutamayacaksa... Bunca antrenman, bunca mahrumiyet niye? Para kazanmak niye?
Siz hiç genç olmadınız mı? Kendinizi onun yerine koysanıza. Bütün gün çabala, didin.. Arkadaşların kız peşinde, sinemada, orada, burada... Sen yağmurda çamurda, soğukta karda, Anadolunun her yerinde, kampta, otelde... Sonra şunu yapma bunu etme...
Tabii ki bir takım dengeler kurulmak zorunda ama... Birkaç yaşanmamış hayatın terbiye ettiği kişilerin, kulaktan dolma bilgi ve zorlamalarıyla değil.
Profesyonel destek şart!
Anlatabildiğimi umuyorum.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 1 Aralık 2008