Sıra artık gol atmaya geldi. Ertuğrul Sağlam takımın savunma ve orta saha kurgularını yerli yerine oturttu.Takımın savunma hattı ne yapması gerektiğini artık biliyor. 4-4-2 düzenini uygularken altılı savunma bloğu, bireysel hataların dışında fazla bir gedik vermiyor. Ancak her maçta da önemli bireysel hatalar yapıldığının da farkında olmak gerek. Herşeye rağmen savunmayı iyi yapan Bursaspor, atağa çıkmakta önemli sorunlar yaşıyor. Takımda kesici olarak oynayan Ömer Erdoğan ve İbrahim Öztürk topu oyuna sokmakta sorun yaşıyorlar. Mustafa Sarp ve Ozan Has’ın da hücum organizasyonlarına az katkı yapmaları, gol sorununu daha da büyütüyor. Bu arada Volkan Şen ve Veli Acar’ın topu rakip alana taşımaktaki yetersizlikleri Bursaspor’u iyice hücum edemez hale getiriyor.
Bursaspor’un iyi hücum edememesinin nedeni hücum oyuncuları değil. Rakip alanda çoğalamayan, topu orta sahada kalabalıklaşamadan ileriye şişiren bir takımın, iyi hücum edebilmesi zaten olanaksız. Şişirilen ve kaptırılan her top kalenize bir tehlike olarak geri gelir. Bursaspor savunmayı iyi yapıyor. Ancak, topu oyuna sokmakta ve topu rakip alanda tutabilmekte yaşanan sorunlar, Bursaspor’u tek yönlü bir takım haline getiriyor. Bu yüzden Shin’i, Tadeu’yu, Sercan Yıldırım’ı ve Gökhan Güleç’i bu durumun suçlusu olarak göstermek yersiz. Bursaspor topu ayağına geçirdiğinde rakip alanda çoğalmanın ve rakibi baskı altına almanın yollarını bulmalı.
Futbolu yalnızca savunma yönüyle oynarsanız alacağınız en iyi sonuç, bu hafta olduğu gibi, golsüz beraberlik olur. Yapacağınız en ufak bireysel hatada ise sahadan yenik ayrılmak kaçınılmazdır. Bu yüzden Bursaspor, kadrosundaki alternatifler ve oyun anlayışındaki değişiklerle bu soruna bir çözüm bulmak zorunda. Bursaspor oyunu daha önde nasıl kuracağının hesabını iyi yapmak durumunda. Önümüzde futbolun en yalın gerçeği duruyor:
Maç kazanmak için gol atmak gerek.
İkinci yarıda oynadığımız maçlarda gol yollarında çok zorlandık. Attığımız gollere bir göz atacak olursak; Sivas ve Belediye maçındaki ikinci golün dışındaki gollerin duran top ve uzaktan atılan kişisel beceri golleri olması, bu savın ne kadar haklı olduğunun da göstergesi. İkinci yarıda beş maçta beş gol attık. Bu bile başlı başına bir sorun. Maç başına bir gol ortalaması ile hedeflenen yerlere ulaşabilmek çok zor.
Bir yandan da farkında olduğum bir şey var: Bir takımın önce savunma kurguları yerli yerinde olmalıdır. Savunması sağlam olan takımlar, gol yollarında başarılı olmanın yolunu çok daha rahat bulurlar. Ertuğrul Sağlam’ın da bu yönde çalışmalar yaptığından kuşkum yok. Bu yazıyı yazarken amacım Ertuğrul Sağlam’ı eleştirmek değil. Bursaspor’un bugününe bir ayna tutmak.
Geçen hafta bir arkadaşıma da dediğim gibi:
Ertuğrul Sağlam, son on yılda Bursaspor’un başına gelmiş en iyi şeydir.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 24 Şubat 2009