Bursaspor’un genel kurula gidip gitmemesi konusunda yargıya taşınan hukuk sorunu mahkemenin görevsizlik kararı vermesiyle kördüğüme dönüştü. Şüphesiz takımın iyi gittiği bir süreçte, tüzükteki açık bir kapıyı görüp içeri dalarak, seçim isteyenler bu raundu kaybetti. Ama kaybeden sadece onlar mı acaba?

Başkan İbrahim Yazıcı ile Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam arasındaki birliktelik sağlam temellere dayanıyor. Nitekim, Ertuğrul Hoca bunu medyada sık sık dillendiriyor. Örneğin son olarak Four-Four-Two dergisinin mayıs sayısında olduğu gibi. Açık açık söylemese bile olası bir seçimde Yazıcı’nın kaybetmesi veya aday olmaması durumunda hocamızın; ‘O yok, ben de yokum’ deme ihtimali göz ardı edilmemeli. İşte böyle senaryonun gereçeğe dönmesi halinde Bursaspor’un başa dönmesi korkutucu bir gerçek olarak karşımıza çıkabilir.

Peki, bundan sonra ne olacak ya da ne olmalı? Başkan Yazıcı son yaptığı çıkışla, ‘Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe arkamda olursa kongreye gider aday olurum’ dedi.  Çünkü o da biliyor ki; kulüpdeki maddi tıkanıklık öyle 3-5 yöneticinin cebini açmasıyla çözülecek boyutta değil. Bir yerlerden destek şart. Şimdi çok taze bir örneğe dönelim.

Göztepe, TFF 3. Lig’de bitime 2 hafta kala şampiyon olarak 2. Lig’e yükseldi. Bir zamanlar futbolcu tarlası olan İzmir’in, şampiyonlukları, zaferleriyle en özellikli takımıdır Göztepe. Mesela, şahikaya çıktığı dönemlerin başında 1968-69 sezonu gelir. Türkiye Kupası yarı finalinde Bursaspor’u deplasmanda ‘Kel Nihat’ın 90’daki kafa golüyle yenerek finalist ve ardından da şampiyon olması gibi.. Adı daha sonra UEFA olarak değişen Avrupa Fuar Şehirleri Kupası’nda yarı final oynaması gibi..

Ne ilginç bir rastlantıdır ki,  bugün UEFA için 5.’lik kovalayan Bursaspor, o dramatik maçın yaşandığı sezonu da beşinci olarak kapatmıştır.

Aslında Göztepe’nin hazin bir öyküsü var. TMSF tarafından Dinç Bilgin’in borcuna karşılık el konan kulüp, 2007 Ağustosu’nda 1 milyon 305 bin YTL’ye Altınbaş Holding’e satılır. İşte işin ilginç ve de yükseliş trendi bundan sonra başlar.

Son maçında Aliağa Belediye’ye 1-0 yenilerek Süper Amatör Küme’ye düşen kulübün yeni sahibi bir tesadüf(!) yine Aliağa Belediye’nin 3. Lig’deki haklarını satın alarak takımı profesyonelliğe döndürür. Bir gecede Aliağa olur Göztepe! Rafineleriyle ünlü ilçede kıyamet kopar! İddialara göre dönemin AKP Belediyesi oy oranını artırmak için hülle yapmış, hükümet de göz yummuştur. Öyle veya böyle sonuçta Göztepe mutlu sona ulaşır. Ve bu kez de İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nden bir jest gelir şampiyona. 1960’lı yıllarda İngiltere’de yaşayan bir Göztepeli taraftar tarafından kulübe hediye edilen ve geçmişte nice zaferlere tanıklık eden otobüs belediyece hurdalıktan çıkarılıp, baştan aşağı yenilenmeye başlanır. Sonuçta İzmir efsanesine, Göztepe’de tarihi otobüsüne kavuşur.

Kıssadan hisse; 

Belediye deyip geçme, isterse çok şey yapar. Yeter ki istemeyi bil.