Bursaspor tarihinin en önemli maçlarından biriydi. Oynadığımız birkaç kupa finalini ve kümede kalmamızı sağlayan birkaç maçı dışarıda tutarsak; "en önemli maçımızdı" da diyebiliriz. Bunca yıldır ilk kez lider olabilmek için bir maça çıktık. Bu maçtan başarıyla çıkabilseydik, önümüzdeki haftayı da lider geçecektik. Olmadı. Stres katsayısı böylesine yüksek maçlara alışkın olamadığımız için bu yükü taşıyamadık. Ağır geldi.Televizyonda maç öncesi yayınlarda soyunma odasından çıkan Bursasporlu oyuncuların kağıt gibi suratlarını görünce, "Eyvah" demekten kendimi alamadım. Futbolcuların suratları dudaklarına kadar sapsarıydı. Ama gene de başarısızlığı düşünmek istemedik.
Maç çok güzeldi. Dünyanın en önde gelen liglerindeki mücadeleleri aratmayacak düzeyde, son derece güzel bir maç izledik. Sonuçta Kayseri'den fark yedik ama aslında maçın doğal sonucu bu değildi. Hiçbir şekilde sinmedik, hiçbir zaman baskıya boyun eğmedik. Kayseri'nin her türlü hamlesine karşılık verdik. Her deplasmanda verdiğimiz pozisyon kadar pozisyon verdik. Ama diğer rakiplerimizin yapamadığını Kayseri yaptı: Girdikleri gol pozisyonlarını gole çevirdiler.
Maçın hiçbir anında mücadeleden kopmadık. Aslında gol pozisyonlarını da yakaladık. Ama topun canı gol olmak istemedi. İki farkla yenik duruma düştüğümüzde yakaladığımız pozisyonlardan birini gole çevirebilseydik, maç çok değişik bir yere giderdi. Ama olmadı. Bizim açımızdan sorgulanması gereken şuydu: Bu kadar iyi mücadele ettiğiniz bir maçta, hem de savunma bloğunuz yerli yerinde iken ilk iki golü nasıl yedik? Her iki golde de savunmadan geçtim, kanat akıncıları ve ön liberolar bile olmaları gereken yerlerdeydiler. Bu kadar yerleşik iken o gol pozisyonlarını nasıl verdik? Taç atışından topu alan oyuncu o topu nasıl gol yapıverdi? Bütün bu sorulara yanıt bulmak gerek. Dengesiz yakalanırsınız, eksik yakalanırsınız. Kabul. Ama herkes yerli yerindeyken, böyle goller yemememiz gerek.
Olan oldu bir kere. Geçmişi değiştirebilmek mümkün değil. Elimize kadar gelen sıçrama fırsatını değerlendiremedik. Ama puan durumuna baktığımızda henüz hiçbir şey yitirmediğimizi de görürüz. Örneğin ligin son üç haftasına bu şekilde girebilirsek; şampiyonluğun en büyük adayı olabiliriz. Kimse bunu göz ardı etmemeli. Ne olursa olsun, Kayseri gibi bir takıma Kayseri'de puan kaybetmek hesapta olmayan bir durum değildir. Önemli olan takımın bugüne kadar süre geldiği çizgide kalabilmelisidir. Bu yenilgi de eninde sonunda bir yenilgidir ve puan kaybı olarak üç puanlık kayıp anlamındadır. Fazla bir şey kaybedilmemiştir. Bu yenilgi ile hedeften sapmak diye bir şey söz konusu bile değildir. Küme düşmemeye oynayan takımı da yenseniz, şampiyonluğa oynayan takımı da yenseniz, karşılığı üç puandır. Doğrudan rakibimiz olan takımların dışındaki takımları da her koşulda alt edebilirseniz, bu yol sizi başarıya götürecektir.
Hedef derken de içini iyi doldurmak gerek. Hedef ille de şampiyonluk değildir. Ligi bitirebildiğimiz kadar yüksekte bitirmek birincil amaç olmalıdır. Hedefi şampiyonluk olarak koyarsak; kurulduğu günden bu yana, ilerleyen haftalarda "ilk kez" bir liderlik mücadelesi veren bir takıma haksızlık yapmış oluruz. Bu takım böylesine mücadeleler içinde yer alacak ki yarın böyle zor maçları kazabilsin. Maalesef böyle maçların atmosferi çok farklı. Bir kere karşınızdaki takım zirveye oynayabilecek kapasitede. Geçmişte bu tarz mücadeleleri küme düşmemeye oynayan takımlar karşısında vermiştik. Yani rakibiniz ancak küme düşmemeye oynayabilecek kapasitede olurdu.
Bu kez farklı. Karşınızdaki rakipler şampiyonluk mücadelesinin içinde. Ama biz de en az onlar kadar güçlüyüz. Bu mücadelelerin bazılarını kaybedip bazılarını kazanıyoruz. Bir haftalık boşluğu iyi değerlendirerek, Beşiktaş karşısına yaralarımızı sarmış bir şekilde çıkmalıyız. Umutsuzluğa sıkıntıya hiç gerek yok. En az onlar kadar iyi bir takımız. Ne istediğimizi bilirsek; istediğimizi alabiliriz.
Üzülelim ama asla umutsuzluğa kapılmayalım. Üzerinde yürüdüğümüz yol doğru yoldur. Arada inişler çıkışlar olsa da başarı bu yolun sonundadır.
07.12.2009 14:17:17, Tonguç Akkuş
Bu yazı 4182
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.