O Gururu Gördük Yaşadık Gerçekten de anlatılmaz yaşanır. O anları yaşarken de sonradan izlerken de yıllar öncesini hatırlamaktan kendimi alamadım. Ertuğrul Sağlam ve futbolcular saha ortasında İstanbul Kadıköy'den gelecek sonucu beklerken, yıllar önce Okan Yılmaz ve arkadaşlarının kulaklarında pilli radyoyla yine İstanbul'dan gelecek haberi beklemelerini anımsadım. O zaman küme düşmemenin verdiği zafer sarhoşluğunu yaşamıştık. Bu kez de çok benzer sahneleri çok farklı bir onur için yaşadık.
Maçtan önce bütün umutları tüketmemişsek de umudumuzun kaf dağının ardında olduğunun bilincindeydik. Günler öncesinde başlayan bilet bulma telaşında bile durumun farkındaydık. Kendi adıma bu maça sonuç ne olursa olsun Bursaspor'u alkışlamak amacıyla gidiyordum. Sabah altıda kalkıp, formamı giydim. Saat yedide Eskişehir aktarmalı yüksek hızlı trene bindim. Saat on birde Bursa'da idim. Gün boyu Bursaspor'u Kültürpark'ta, Altıparmak'ta yaşadık. Tüm Bursa'nın heyecanını Bursa'da yaşamak çok güzel bir duyguydu.
Maç başlarken de çok büyük umutlar beslemiyor, ama umudumuzu da bir türlü yitirmiyorduk. Maçın başlarında Kadıköy'den gelen gol haberi bir kırılganlık yaratsa da zaten sorun yoktu. Biz, bize bugünleri gösterenleri alkışlamaya gelmemiş miydik? O ana kadar zaten şampiyonluk bizim değildi ki. Trabzon'un beraberlik haberi ile şöyle bir sarsıldık. Hemen ardından Batalla'nın golü ile tribünler havaya girivermişti bile. Gelen ikinci gol sonrası çalan ilk yarı sonu düdüğü ile kendimize geldik ve o an hangi noktada olduğumuzu sakin ve dingin bir şekilde özümseyiverdik. Maçlar böyle biterse Bursaspor şampiyon olacaktı. En yalın gerçek buydu.
Maçın başında doksan dakika ötemizde ve diğer maçın Fenerbahçe tarafından kazanılacağı tahmini ile çok uzaklarda olan şampiyonluk, bu kez yalnızca kırk beş dakika uzağımızdaydı. İkinci yarının başlaması ile "Zamanın Uzaması" kavramının ne demek olduğunu iyice anladık. Dakikalar tükendikçe, geride kalan dakikalar daha da uzuyordu sanki. Hele yetmişinci dakikadan sonra bu durum katlanılamaz bir durum halini aldı. Öyle ki, seyircilerin bir bazıları sahaya bile bakamıyor, bazıları kulaklıklarındaki radyodan maç dinlemekten sahada neler olup bittiğini izleyemiyordu. Dakikalar azaldıkça tribünlerde göz yaşı dökenler de çoğaldı. Bu arada yan tarafımda maçı seyreden bir arkadaş, maçın uzatma dakikalarında bana maçın ne zaman (2-1) olduğunu sordu. Öylesine heyecanlanmış ve kendini kaptırmıştı ki gol yediğimizi bile farkedememişti. Öyle ya da böyle maçı alnımızın akıyla tamamlamıştık. Olabilecek br aksilik, yaklaşık bir saattir elimizde tuttuğumuz şampiyonluğun hayal olup elimizden uçması anlamına geliyordu, ki hiç birimiz artık buna razı değildik. Sonradan bir dakika olduğunu öğrendiğim o bekleme süresi hepimize çok ama çok uzun geldi. Maçtan sonra yalnızca bir dakika sürdüğünü öğrendiğimde inanamadım. Ama işte sonunda beklediğimiz, istediğimiz haber gelmişti.
Bursasporumuz tarihinde ilk kez verdiği şampiyonluk mücadelesinde başarılı olmuş, şampiyonluğu kucaklamıştı. Küme düştüğümüzde kent olarak küme düştüğümüzün bilincinde olan bizler, şimdi bunun da topyekün bir kalkışma olduğunun da bilincindeydik. Bu şampiyonlukla, bütün Bursa, Talimhane, Setbaşı İlkokulu, Erkek Lisesi, Maksem, Muradiye, Altıparmak, Merinos, İvazpaşa, Mollaarap, Yenimahalle, Teferrüç, Teleferik, Uludağ, Çekirge, Kapalıçarşı, Heykel Önü, Beşevler, bütün çocukluğumuz ve gençliğimiz şampiyon olmuştu.
Şampiyonluğu göremeden giden arkadaşım Ender, sırf Bursasporlu olmakla Bursasporlu olmama da katkısı olan Eniştem Mesut Baran, şampiyonluğu görmeden giden bir çok Bursasporlu da şampiyon oldu. Hepsi nur içinde yatsın.
Önümüzdeki yıl şampiyonlar liginde Bursaspor ile birlikte bütün bunlar da mücadele edecek. Bizimle mücadele eden takımlar Yeşil Türbe'yi, Ördekli Hamamı'nı, Ulucami'yi Muradiye'yi anlata anlata bitiremeyecekler. Barselona'da, Madrit'de, Münih'te, Milano'da, Londra'da, Roma'da, Amsterdam'da, Lyon'da Bursaspor bayrakları dalgalanırken, Anadolunun bu güzel kentinin ortaya koyduğu başarı öyküleri dilden dile dolaşacak.
Ah İbrahim Yazıcı, ah Ertuğrul Sağlam, Aah ah bütün futbolcu arkadaşlarım, kardeşlerim. Bizleri ne kadar mutlu ettiğinizin farkındasınız değil mi? İçimdekileri anlatabilmenin bir yolu gerçekten yok. Keşke kuru bir teşekkürden daha fazlasını yapabilseydim. Hepinize kucak dolusu teşekkürler.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 20 Mayıs 2010
24.05.2010 17:27:16, Tonguç Akkuş
Bu yazı 4179
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.