İlanen Duyurulur Tamam, Avrupa maçlarını iyi oynayamadık. Tamam, bu sezon takıma katılan yabancı transferlerin bazılarından verim alamadık. Eleştirelim. İşin bu yönüyle eleştirilmeyi hak ettiğimize inanıyorum. Bir yıl öncesinden 2010 yılında Şampiyonlar Liginde Real Madrid'i yeneceğini ilan eden bir camia için beş maçta yenen on beş gol hiç de şık olmadı. Kuralar çekildiğinde Valencia'yı geçip grupta ikinciliği elde etmeye çalışacağımızı ilan ettik. Valencia'dan Bursa'da dört gol yiyip, Glasgow'a da yenilince Avrupaya UEFA'dan devam edebileceğimizi düşündük. Yaşanan onca sarsıntının ardından Valencia'da artık yalnızca gol atabilmenin peşindeydik. Şimdi de Glasgow ile oynayacağımız maçta puanlarla tanışabilmenin hesabındayız. Bu geldiğimiz nokta bile bizlere hüzün vermeye yetiyor. Bütün bir camia olarak, Avrupa'da oynamayı beceremedik.
Diğer konu da Ertuğrul Sağlam'ın yaptığı yabancı transferleriyle eleştirilmesidir ki bu eleştirilerin çoğu haksızdır. Sezon başında Insua, Vederson, Svensson, Stepanov, Nunez ve Steinert transferleri yapıldı. Bu oyunculardan Steinert dışında tümü takımda yer buldu. Nunez ise takımda yer bulmasına karşın beklentileri karşılayabilmekten çok uzakta bir görüntü sergiledi. Ama geri kalanlar bu takımın asli unsurları oldular. Takıma katkıları olduğunu görememek için olaylara bambaşka bir açıdan bakıyor olmak gerek. Vederson takımın sol tarafını derleyip toparladı. Insua her geçen gün daha faydalı oluyor. Svensson'un oynadığı futbolu ve takıma katkısını anlayamayanlar, bir maçta da gözlerini ayırmadan yalnızca Svensson'u izlesinler. Yani yalnızca topun olduğu yere bakmasınlar. Topsuz alanda neler yaptığını iyi değerlendirsinler. Stepanov ise bir stoper olarak zaman zaman bazı hatalar yapsa da, bir stoper olarak güven verdi. İbrahim Öztürk ve Ömer Erdoğan'ın iyi stoperler olurken neler yaptıklarını da hatırlamakta fayda var. Öyle hemen üç ayda takımın değişmez adamı olunmuyor.
Şimdi bakıyorum ortalarda Tuncay, Altidore, Holosko bombaları dolaşıyor. Farz edelim ki bu üç oyuncu da Bursaspor'a alınmış olsun. Şampiyonlar liginde nasıl farklı bir görüntü umuyorsunuz? Bu yaşadıklarımızdan farklı olarak ne yaşamış olabilirdik? Bence sıfır puanlık görüntüde herhangi bir değişiklik olmazdı. Çünkü Bursaspor Avrupa'da oynamanın ne demek olduğunu henüz bilmiyor. Onu öğreniyor. Geçen sene sezona şampiyonluk hedefleyerek başlamadık. Amacımız Avrupa kupalarına katılabilmekti. Amaç doğrultusunda UEFA kupasına gitsek, orada belki de gruplara kalabilecek başarıyı gösterebilirdik. Ancak Şampiyonlar Ligi hedeflerimizin çok üzerinde kaldı. Elimizdeki takım, söylendiği gibi iki üç takviye de yapılsa Şampiyonlar Liginde başarılı olamazdı. Şampiyonlar Liginde başarılı olabilmenin yolu, Şampiyonlar Ligine göre kurulmuş bir takımdan geçer. O da önümüzdeki yıllarda mutlaka olacaktır.
Geçen sezona başlarken hedefte şampiyonluk yoktu. Takımın ortaya koyduğu performans ve dayanıklılık şampiyonluğu getirdi. O kadar ki ilk kez şampiyonluk sözü telaffuz edildiğinde ligin bitmesine on hafta kalmıştı. Bu sezon ise hedefimizin şampiyonluk olduğunu bütün Türkiye'ye ilan edip duruyoruz. Ama yaygın medya ve kendilerini dev aynasında görenler bu iddiamızı görmezden gelmeye devam ediyor. Türk futbolundaki üç büyük gerçeğinin artık bir masala dönüştüğünü kabul etmek kolay olmasa gerek.
Valencia'dan altı gol yedikten sonra Kayseri maçında ne yapacağımızı hepimiz çok merak ediyorduk. Aslında önceki hafta oynadığımız Manisa ve bu haftaki Kayseri maçları Bursaspor'un ligdeki hedef belirleme maçlarıydı. Bu maçları alnının akıyla geçen Bursaspor, Türkiye liglerinde içinde Bursaspor'un olmadığı hiçbir hesap yapılamayacağımı ilan etti.
Duyurulur.
Tonguç AKKUŞ
Ankara, 30 Kasım 2010
30.11.2010 10:05:46, Tonguç Akkuş
Bu yazı 4087
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.