Kimdir taraftar? "Ölmeye, ölmeye geldik!" diye stadı dolduranlar mıdır sizce? Bir yazımda "aidiyet" duygusunu güçlendiren bir etken olarak siyasilerce ve hatta klüp başkanlarınca çokça dikkate alınan ve yönlendirilmesi kolay sanılan, baskı toplulukları olarak kullanıldıklarında da eylemsel bir güç sağladıkları düşünülen kemikleşmiş insan varlıkları mıdır taraftar?
Bir film seyretmiştim. 7 yıldır tuttukları takımın kötü gidişini takımın başkanının suçu olarak gören sıkı bir iki kafadar taraftar (Galatasaraylılar alınmasın, filmden söz ediyoruz) kendi takımlarından ünlü bir oyuncuyu kaçırırlar ve böylece klüp başkanının ayrılmasını sağlayacaklarına inanırlar. Bir Amerikan filmiydi. Nefis bir komediydi. Onlar takımın 20 yıllık taraftarlarıydı.
20 yıllık bir Bursa taraftarlar grubu var ki, saydığım yukarıdaki tanımlamalara uymuyorlar hiç. Kendilerine "Grup Çeynç" diyorlar. Bursa takımı ile aralarında organik bir bağ yok. Ama onlar tam 20 yıldır evet tam 20 yıldır bıkmadan ve usanmadan takımlarının taraftarı olarak yaz- kış, yağmur çamur demeden ve en önemlisi de gerek internet yayıncılığında ve gerekse düzenledikleri geceler ve kültürel etkinliklerle Bursaspor"u yüceltme ve Bursasporlu olmanın bir ayrıcalık olduğunu anlatma isteğiyle de "taraftar" olmanın sadece "ölmeye, ölmeye geldik!" teranesi ile geçiştirilemeyecek bir olgu olduğunu herkese kanıtlamış durumdalar. Çünkü katkıları entelektüel düzeyde süren bir taraftar grubu onlar.
20 yıldır, üşenmemişler "timsah" idollerini betimleyen ama ahşaptan, ama bezden, seramikten ve daha nice materyalden yapılmış örnekleri toplamışlar.
Kendi elleriyle kocaman bez afişler üzerine Bursaspor"u öven hazırladıkları yazılar yazmış ve yıllarca kendi statlarına asmışlar. Ne güzel afiş onlar. Şimdi sıradan naylon harflerle hazırlanan ruhsuz afişler görüyoruz ortalıklarda.
Yetmemiş statlarda takımlarını coşturmak için kullandıkları fişekler, maytapları bir araya getirmişler. Bursaspor hakkında çıkan dergileri, gazete yazılarını bir araya getirmişler. 20 yıl üşenmeden bir arşiv meydana getirmişler.
Sanmıyorum ki, Bursaspor kulüp binasında olsun, ama onlarda var. 1996 yılı İnter toto Kupasına katılan ve o kupada önemli başarılar elde etmiş olan futbol emekçilerinin Bursaspor forması üzerine atılmış takım oyuncularının imzaları… Zafer, Turan, Ender, Musisi… Musisi artık hayatta değil.
2005'06 yılı II lig şampiyonu olarak tekrar bizi yaşadığımız günlere getiren o muhteşem takımın o güzelim Bursaspor forması üzerinde o oyuncuların imzaları… Terlettikleri formaya imzaları ile "Biz bu formayı sizler için ıslattık!" feryadı gibi geliyor insana. Kimler yok ki; Serkan Rençber, Ünsal, Serdar Karatoprak ve diğerleri…
Elbette 2009'10 yılı ŞAMPİYONLUK FORMASI… O efsane takımın forma üzerindeki imzaları…
Müthiş bir birikim ve çalışma sonucudur yapılan. Eski Belediye binasının hemen yanında olan Ressam Şefik Bursalı sanat galerisinde sergileniyor tüm bunlar. Gidin ve görün. Taraftarlık budur ve elbette böyle taraftarlara saygı duyulur.
Bir iki satır da Uğur Çelikkol kardeşime ayırmak zorundayım. Bütün bu çalışmaların arkasında bu genç evladımız var. Bıkmadan, usanmadan koşup didiniyor. Ellerine sağlık Uğur. Üstelik bir karşılık beklemeden ve arkadaşlarıyla birlikte masrafları karşılayarak.
Helal olsun, ülkemizin böyle gençlere ihtiyacı var.
Diğer taraftan kulüp yönetimine bakıyorum. Koç Ertuğrul Sağlam "Bir kent hareketi başlatalım. On yıl sözleşme imzalamaya hazırım!" diyor, daha geçenlerde "olmazsa herkes kendi yoluna!" diye bir arayış içinde olduğunu açıklıyordu.
Diğer taraftan "Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro ekiplerinin Başkan Yazıcı"yı "sıkı" takip altına aldığı haberleri basına yansıyor, Bursa kulübü polis baskınıyla aranıyor, tüm harcamalar incelemeye alınıyor. Kulübün Muhasebe Müdürü Sema Cavuşoğlu"nun evinde aramalar yapılıyor. Gerçi başkan "Polis pardon!" dedi dese de, Federasyon tarafından Bursa"ya yapılan ödemelerin hangi hesaplara gittiği, kulübün önceki yönetim alacaklıları tarafından haciz baskısı altında olduğu gibi söylemlerin tam açıklığa kavuşması konusunda kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklamanın yapılmamış olması ortamı germektedir.
Belli ki, yönetimde çatlaklıklar başladı. Yoksa Ertuğrul hoca neden durup dururken "Kente hareketi başlasın on yıl daha…" diye demeç versin.
Hep söylediğim gibi, Bursaspor şirketleşmeli ve kendinden menkul bir takım (kendilerini para babası sanan aslında itibar düşkünü oldukları çok açık olan) kişilerin tasallutundan kurtarılmalıdır.
Burada Grup Çeynç"e de bir görev düşüyor. En organize taraftar kitlesi olarak gerekirse bir hukuk mücadelesine de hazır olmalısınız. Üstelik eğer dikkate alırsanız ve kabul görürse taraftar adını artık bir kale arkası grup adı "çeynç" yerine "Kapalıçarşı" olarak yenileyin. Çünkü sizler zaten Kapalıçarşı"sınız. Kapalıçarşı da Bursa"nın kalbidir, aynen Bursaspor gibi.
Kapalıçarşı tamamen destek çıkarsa, bakın bakalım karşınızda kim durabilir. Neden olmasın, Beşiktaş"ın ÇARŞISI olur da BURSA"nın NEDEN OLMASIN!
25 mart 2011 Tankut Sözeri
28.03.2011 14:00:47, Tankut Sözeri
Bu yazı 6936
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.