Kazanmak Güzel… Hele Rakipler Kaybedince... Bursaspor kazanınca keyfimiz yerine geliyor. Hani ne kadar desek de, biz buraların takımı değiliz, buralarda bizim ayarımızda takım yok diye; insan yine de iyi sonuçlara çok seviniyor. Ama kötü sonuçlara olan üzüntümüz, sevincimizden kat kat fazla oluyor. Aslında olması gereken de bence o.
Düşünsenize; biz düşmedikçe Uşak, Gaziantep Belediye, Telekom, Mardin gibi takımlar Bursaspor ile oynamayı hayal bile edemezlerdi. Biz düştük ve şimdi rakip diye onlarla oynuyoruz. Öte yandan en güçlü takımlar; Altay, Antalya, İstanbul, Sakarya… Birinci ligde iken Antalya’yı, Altay’ı yenince, zaten bayram yapmazdık ki… Normal sonuç der, gülümser geçerdik.
Galibiyetlerimize seviniyorum ama bir türlü zafer çığlıkları atmak içimden gelmiyor. Bu takımları her maçta yensek, yine de normal sonuç diye bakarım. Tabii ki sevinirim. Ama o kadar. İşte böyle bir ruh halinde iken yapılan anlamsız puan kayıpları beni olumsuz anlamda çok daha fazla etkiliyor. İki yenilgimiz var. Bence hiç olmamalıydı. Neymiş Elazığ çok iyi oynamış. Oynasın. Ve hatta oynamasından daha doğal ne olabilir? Kalesini açıp buyurun gol atın diyecek halleri yok ki… Vay efendim Real Mardin çok iyiymiş. Onlar Real Mardin ise biz de Bursalona’yız diyerek çıkıp maçı alacaksın. O iki maçta anlamsız bir şekilde beş puan bırakmasaydık. Şimdi çok daha rahattık. Dün gece Antalya – Mardin maçını izledim. Doğrusu Mardin’i çok iyi buldum. O mücadele hırsları, her topa bir anda üç kişi ile baskı yapmaları çok güzeldi. Ani çıkışları ise çok önemli bir meziyet haline gelmiş. Yalnızca karşı karşıya kaldıklarını atsalar maç beş olurdu. Ama bütün bunlar benim Mardin’e puan kaybedildiğinde üzülmemi engelleyemez. Ama Antalya’yı, hem de Antalya’da yendiler derseniz: Ona da Antalyalılar daha da fazla üzülsünler derim.
Şimdi de rakip Yozgatspor… Ona da mı methiyeler düzelim? Oynanan yirmi dört maç sonunda ligin on altıncı basamağına oturmuş bir ekip. Topu topu dört galibiyet almışlar. Yirmi maçta puan kaybetmişler. Kurtarıcı diye aldıkları adam bizde kadroya bile giremedi. Önemli tek galibiyetlerini Antalya’yı yenerek almışlar... Ona da Antalyalılar üzülsün.
Önümüzde artık on tane maç var. Bu on maçın beşini galip, beşini mağlup bitirsek bile Lig A’ya çıkarız. Bu andan itibaren yapılması gereken en önemli şey oynanacak ilk beş maçı alıp Mehmet, Serkan, Serdar, Ömer, Veli gibi geleceğin yıldızlarına ilk on birin kapılarını açmak olmalıdır. Son beş maçta bu futbolcularla oynayıp onların neler yapabileceklerini görmeliyiz ki doğru transfer hamlelerini yapabilelim.
Bursaspor Lig A’nın önderi ise korkacağı çekineceği hiçbir takım olmamalıdır.
Lig A’da açık ara öndeyiz. Ama Süper Lig kantarında gücümüz nedir? Bunun testlerini Türkiye Kupası’nda yapabilirdik. Ne yazık ki erken elenerek bu şansı yitirdik. Kupada elenmeyip Denizli ile Malatya ile Trabzon ile Galatasaray ile gerçek maçlar oynayabilsek; gerçek gücümüz hakkında daha iyi fikir sahibi olup önümüzdeki yılın transferleri için daha gerçekçi kararlar verebilirdik. Bu şansı İnegöl’e elenerek maalesef yitirdik.
14.03.2006 00:00:40, Tonguç Akkuş
Bu yazı 4249
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.