Bursa ve Bursaspor'a yapılan Haksızlık Bursa”da meydana gelen olayları ve o olayları meydana getiren üç beş çapulcunun kentimize verdiği önemli zararı elbette hepimiz biliyoruz. Verdikleri zarar sadece dolandıkları sokaklardaki esnaf ve özel mülklere değil, bütün kentin itibarı ve Bursaspor”a oldu.
6 iç saha maçı dışarıda oynanacak ve üç maç seyircisiz. 17 takımlı bir ligde 16 maç içeride ve 16 maç dışarıda olmak üzere 32 maç oynanıyor. Bu demektir ki Bursaspor 22 maçını dışarıda oynayacak. Ceza kime? Elbette Bursaspor”a ve Bursa kentine kesildi.
Hukuk sistemimize göre suç ve ceza “Şahsidir.” Yani kim suç işlemişse cezasını da o görür. Bursaspor nerede bu olayların içinde; Atatürk Stadında. Kimlerle; stadı doldurmaya başlamış olan taraftarlarıyla. Olaylar nerede başladı; Çarşamba”dan Atatürk Stadına doğru yürüyen bir takım kalabalık ile polis arasında. Bu kalabalık arasında, toplumda huzuru bozmak için, özellikle seçim süreci içinde sanki bir takım provakatifler olamaz mı? Elbette olur. Bursaspor”la ilgisi ne bunun? Hiç!
Peki, nedir bu cezalar? Hak denilen kavrama uygun mudur verilen kararlar?
Hak kavramını sorgulamak gerekir ki; HUKUK denilen ve herkesin daim ihtiyacı olan temel düzenektir. Çünkü Hukuk; HAK kavramı üzerine inşa edilmiştir. Toplum yaşamının ve insanın özünü oluşturan HAK duygusudur. Hak adına temsil edilen ekonomik değerler ya da diğer göstergeler HAK kavramı üzerinde etkin değildir. Başka bir anlatımla HAK; temsil ettiği ekonomik değerlere göre temsil edilemez ve değerlendirilemez. Bunların çok daha üzerindedir.
Başka deyişle Devletin en başta gelen görevi de insanların ve kurumların haklarını gerektiği gibi arayabilecekleri yargı organlarını tüm teşkilatı ve teknolojisi ile kurmaktır. Sorunu köklü bir şekilde ve gerçek anlamda çözmek yerine, pratik çözüm bulmak gayesi ile hakları ÖNEMSİZ ve DEĞERLİ HAKLAR olarak ayırmak, öncelikle HAK kavramının (HUKUKUN) özüne AYKIRIDIR.
Futbol konusunda devlet bir Federasyon Kurumunu oluşturmuş ve bu konuda HAK ve CEZA yetkisini bu kuruma havale etmiştir. Ancak bu kurum toplumsal olayların yorum ve değerlendirilmesinde HAK tespitinde yetkili olamaz. Yaşanılan olaylar Ceza Hukukunun konusuna girmektedir. Ortada oynanan bir maç yok, seyirci yok, futbolcu yok. Yetki kimdedir sorusu gündeme gelir ki, kamu davası olarak yetki savcılığın görev alanıdır.
“Hayır, bu olaylar maç saatinden önce çıkmıştır, futbolla ilgilidir, ille de ben yetkiliyim!” diyorsa Federasyon haklar konusunda Fransızların ünlü düşünürü Montaine”nin bir eserinde; “örnek olsun diye verilen her cezada kamunun yararına, bireyin (ya da bir kurumun) zararına bir adaletsizlik vardır” sözünü bir yerlerine not etsin.
Çünkü verdikleri karar Bursa”ya yapılan büyük bir haksızlıktır. Vali Sayın Harput dahi bu duruma isyan etmiştir.
Benim anlamadığım bir şey var ki; O da Sayın Kızıl”ın tutumu. Yani karardan önce İsviçre”ye gidiyor ki; “Benim bu kararlarda dahlim yok!” diyesi için. Muhterem! “Bu kararları alırsanız, ben Federasyon üyeliğinden istifa ederim!” diyemedin mi?
Seni oraya Bursaspor göndermedi mi? Uludağ gazozlarını Bursa içip dursun artık!
Tankut Sözeri
17.05.2011 11:33:10, Tankut Sözeri
Bu yazı 7620
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.
