Neşeyle Hüznün Katıştığı Yer Ah Eser Yağmur ah... Senin ayağının kırıldığını duyduğumuz ve gördüğümüzde başımızdan kaynar sular döküldü, adeta dünyamız karardı. Haydi Eser çabuk iyileş. Bu takım sensiz de oynar ama artık sensiz olmaz. O formayı tekrar sırtına geçirdiğini görmek en büyük dileğimiz.
Büyük Bursa
Geçen pazar Antalya’da da görüldü ki, Bursaspor büyük takım olduğu kadar, büyük maçların da takımıdır. Stres katsayısının böylesine yüksek olduğu, sportif anlamda bir ölüm-kalım maçını sahaya çıkıp oynamak, üstüne üstlük de kazanmak, her babayiğidin harcı değildir. Ekmek arası timsah satılan kafeteryanın bulunduğu bir stadta da ortaya çıktı, ki timsah ekmek arasına katık yapılabilemez. Her kim ki yapmaya kalkışır, rakı sofrasında meze olur.
Oyun mu? Evet... İşte böyle efektif oynayacaksın. Girdiğin ilk pozisyonu gole çevirdin mi sonra bırak topla rakip oynasın... Gol dedim de: Serkan Reçber ne kadar güzel sıfıra indi öyle?? Çalımı atıp iki kez kafayı kaldırdı.. Sonra Yunus Altun’un koştuğunu gördüğü yere topu öyle bir indirdi ki... Yapılan iş futboldan çıkıp şiirselliğe kavuştu. Bir an Serkan Reçber’in şiir okuduğunu zannettim desem... Tamam tamam abarttım... Ama çok güzeldi işte..
Sonrasında çok iyi kapanıp, çok iyi kontraataklar yaptık. O kontraatakların gol olmaması için biraz şanssızlık yeterliydi ve öyle oldu. Yunus Altun’un ve Serdar Topraktepe’nin pozisyonları gol getirmedi.
Sahanın böyle güzel parsellenmesi ve alan savunmasının çok iyi uygulanması ile Antalyaspor’un tek şansı kalmıştı: Uzaktan şut denemek. Onlar da bunu sıkça yaptılar. Bu durumda olması gereken şey kalenizde iyi bir kalecinizin olmasıdır, ki o da zaten bizde vardı. Yavuz kalede ise korkma!
Teşekkürler Antalya
Bu arada hafta arası sürekli dostluk mesajları vererek ortamı yumuşatmak için çabalayan Yılmaz Vural’ı unutursak, haksızlık etmiş oluruz. Sporun ruhunun ortaya çıkması için çaba gösteren Yılmaz Hocayı ayrı bir yere koyuyoruz. Her ne kadar maçtan önce stad çevresinde Bursa aleyhine sloganlar yazmış da olsalar; maç boyunca küfür etmeyen, herhangi bir saldırıda bulunmayan ve olay çıkartmayan Antalya seyircisini de kutlamak gerek. Yönetimi, taraftarı ve futbolcuları ile tüm Antalya şehri de takdir edilmeyi hakketmiştir.
Ondokuz Oldu Katip
Şimdi de farklı bir yöne bakalım. Deniyordu ki: Onbir hafta oldu, onbeş futbolcu forma giydi.Kendimi bu haksız eleştirinin takipçisi ilan ettim. Onüçüncü haftada demiştim ki onyedi oldu. Onbeşinci hafta itibarı ile bu sayı ondokuza yükselmiştir. Evet, Veli ve Yakup da bu hafta forma giydiler. Oldu ondokuz. Tamam mı katip? Bu kadar yeter mi? Efendim? Yirmidört olmadan rahat etmeyecek misin? O da olur, o da.. Lig yeterince uzun bir maraton. İyi olan, formayı hakeden sırtına geçirir. Bak, Serdar Kurtuluş bu hafta ilk onbirdeydi.
Çanakkale
İlk bakışta kolay gibi görünen bir maç. Çanakkale sürekli kaybediyor. Ama kaybederken çok direniyor. Bu konuya dikkat. Kimse Çanakkale’yi elini kolunu sallayarak yenemedi. 3-4’lük Altay, 0-1’lik Ordu maçları da bunun kanıtı. Çanakkale müthiş bir direnç gösterecektir. Hem de doksan dakikanın tamamında. Bunun bilincinde olarak sahaya çıkar ve bu karşılaşmaya gereken ciddiyeti gösterirsek sorun olmaz. Aksi takdirde çok zorlanırız. Bir sürpriz olur mu? Sanmıyorum. Bu maçta atılacak her gol, Eser Yağmur için atılacaktır. Ve bu maç Eser Yağmur için kazanılacaktır.
06.12.2005 00:00:40, Tonguç Akkuş
Bu yazı 4040
kez okunmuştur.
Sitedeki yazılardan yazarların kendisi sorumludur; site yönetimi
yazılardan sorumlu tutulamaz.
Bursaspor için internet üzerinde hazırlanmış ilk
internet sitesi "Bursaspor. net" Grup ÇEYNÇ Tarafından
Hazırlanmaktadır...
Sitenin alt yapısı ve yazılımı Profornet tarafından
sağlanmaktadır.